Sağlıklı Besin Tüketme Saplantısı Nedir? Normal Yeme Davranışları Nelerdir?
Yemek Yeme Davranışının Düzenlenmesi için Ne Yapılabilir?
Aşırı sağlıklı besin tüketme; takıntı halinde, bireyin günlük yaşamını, duygu durumunu, sosyal hayatını etkileyen yeme bozuklukları sınıfında yer almaktadır. Literatürde Ortoreksiya Nervoza olarak da bilinmektedir. Ortoreksikler,diğer yeme bozukluklarından farklı olarak ince olma arzusu yerine sağlıklı ve saf yiyecekler yeme arzusuyla hareket etmektedir. Yeteri kadar yapıldığında bu davranış tipi desteklenebilir, fakat ileriki dönemlerde aşırıya kaçıldığı noktada ciddi sorunlara neden olmaktadır. Bu bireyler doğru beslenme amacı ile, kendilerini toplumdan soyutlama, okb semptomları gösterme, sağlıksız besinlerin olduğu yerde asla yiyecek tüketmeme ve çıkan haberlerden etkilenmeleri sebebiyle bir süre sonra hiç besin tüketmeme gibi davranışlar gösterebilmektedir. Anorektik ve bulimik kişilerde görüldüğü gibi, ortoreksikler de tüm öz-değerlerini yeme davranışları üzerine kurmaktadır. Yedikleri yiyecekleri kontrol etme arzuları sebebiyle bir süre sonra onlar yiyeceklerin kölesi olmakta ve kontrol kendilerinde değil yiyeceklerde olmaktadır.
Yemek bozukluğu olan bireyler, neredeyse her saniye yemek düşünmektedir. Zaman planlamaları arasında en önemli sorun nerede ve ne zaman yemek yiyecekleridir. Sürekli bir düşman olduğunu düşündükleri açlık dürtüsü ile savaşmaktadırlar. Bu savaşta kazandıkları her anı taçlandırmakta ve kendileri ile gurur duymaktadırlar. Her savaşta olduğu gibi birey bu savaşta da yenilgiye uğrama ihtimali olduğunu unutmamalıdır. Bu dürtüler karşısında direnemeyen sağlıklı yeme takıntılı birey “yasak” ve“kötü” yiyeceklerden yediği an itibari ile kendini büyük bir yenilgiye uğramış gibi hissetmektedir. Bu yenilginin hemen akabinde oluşacak duygu ise bireyde üst düzey pişmanlıktır.
Aşırı zayıflama takıntısı(anoreksiya nervoza) ve sağlıklı yeme takıntısı olan bireyler, kendileri dışında kalan toplumu iradesiz, disiplinsiz ve aç gözlü bulmaktadır. Bu yanlış düşünce örüntüsü sebebi ile birey kendisini yücelterek ben diğerlerinden daha üstünüm düşüncesine kapılabilmektedir.
Anoreksiya(aşırı zayıflama saplantısı) ve bulimia(yediklerini kusma)bozukluğu olan bireyler yedikleri yemeğin miktarına yoğunlaşmaktadır. Ortoreksikler( sağlıklı yeme takıntısı) olan bireylerse yedikleri yemeğin hangi ortamda üretildiğine, besleyici değerlerine ve kalitesine yoğunlaşmaktadır.
Ortoreksik bireylerin %99.9’u sadece kendi aldıkları ürünler ile kendi yaptıkları yemekleri tüketmektedir. Kendi yiyeceklerini bir yemek toplantısına giderken bile götürmekte ve bu sebeple diğer insanlar ile sosyal hayat uyumunda zorlanabilmektedirler. İlerleyen süreçte bu bireyleri yeme bozukluğuna komorbite olarak sosyo fobide avucunun içine almak amacuı ile sırada beklemektedir. Bunun sebebi ortoreksiya problemi yaşan bireyler için besin tüketme dünyadaki bütün sorunlardan daha büyük bir sorun halindedir bu da bireyin içine kapanmasına ve sosyalleşememesine sebep olmaktadır.
Fazlası zarar olan her davranış gibi sağlıklı yeme de takıntı haline geldiği noktada hayati sıkıntılara sebebiyet vermektedir. Bireyler besinlerin doğal ve sağlıklı olmasıyla o kadar ilgilidirler ki sonunda sağlıksız ve saf olmayan yiyecekleri vücutlarına sokmaktansa aç kalmayı tercih etmektedir. Sağlıklı yeme takıntısı olan bireyler yaşamlarının kontrolünü geri kazanabilmek adına çeşitli diyetler deneme yollarını da kullanmaktadır.
Maalesef ki ortoreksiyanın bilinen evrensel ve bireye kendini harika hissettirebilecek bir menüsü yoktur.. yiyeceklere yüklenen farklı anlamlar gelecek dönemlerde anlamlarını kaybetmeleri sebebi ile hiç beklenmedik bir şekilde ortoreksiyaya dönüşebilmektedir. Sonuç olarak bu yeme bozukluğunda da diğerlerinde olduğu gibi depresyon, kaygı bozukluğu ve duygusal iniş çıkışlar yaşanmaktadır.
“Normal” yeme düzeni olan insanların ortak yeme davranışları
Normal bir şekilde besin tüketen birey, yeme davranışını gösterdiği esnada düzenli olarak nefes almaktadır, besini yutmadan önce dişlerini kullanarak ağız içerisinde iyice öğütmektedir, yemek esnasında duraklayabilmektedir, tattıkları her lokmanın keyfine varabilmek bu kişiler için önemlidir, ara sıra çatal ve bıçaklarını masanın üstüne bırakmaktadır, yeme süreci içerisinde ‘hala ben aç mıyım, ne zaman doyacağım bunun için daha kaç lokma tüketmem gerek şeklinde kendileri ile yaşadıkları sessiz bir diyalog vardır. Dün ne yediği ya da yerın ne yiyeceğinin bu birey için hiçbir önemi yoktur. Önemli olan şu anda vücutlarına giriş yapmasını sağladıkları besindir. Ayrıca başkalarının tabağında ne olduğuna dair bir ilgileri yoktur.
Yerinde, zamanında ve kuralınca yapılan her davranış ile
kendinize zarar vermeye bir adım daha yaklaştığınızı unutmamalısınız..
İyi haftalar dilerim..
Uzm. Klinik Psikolog – Bariatrik Psikolog
Merve PEHLİVAN