Dünya genelinde genel sağlık sorunları arasında yerini korumaya devam eden obezite ortalama olarak dünyada her yıl 2 milyondan fazla kişinin hayatına kaybetmesine neden olmasının yanında birçok hastalığında ana nedenleri arasında bulunmaktadır. Türkiye’de son yıllarda hızlı bir şekilde artmaya devam eden obezite yapılan araştırmalar özelikle son 12 yılda bayanlarda %34, erkeklerde ise %107 oranında arttığı görülmektedir
Obezite artışının nedenleri arasında kişilerin bozulan beslenme alışkanlıklarının yanında şehir hayatının vermiş olduğu hareketsizlik ve gıdalarda yaşanan bozulmalardan kaynaklandığı açıklandı. Türkiye’de obezite ile mücadele konusunda yetersiz kaldığı görülmektedir. Özellikle Amerika’da obezite oranı %25’lere çıktığı ve durumun bu şekilde devam etmesi halinde tüm dünyada 2050 yılına kadar obezite sorununun %50 oranlarına çıkması beklenmektedir.
Türkiye’de Obezite Durumu
Yapılan incelemelerde Türkiye’de erkeklerin yüzde 25 ve bayanlarında yüzde 41’inin obezite ya da aşırı kilo sınıfında olduğu görülmektedir. Beslenme alışkanlıkları ve fiziksel aktivitenin yanında obeziteye etken diğer unsurlara arasında;
• Genetik sorunlar
• Çevresel etkiler
• Nörolojik ve fizyolojik sorunlar
• Sosyo-kültürel ve psikolojik etkenler
Hastalıkları Tetikleme Mekanizması
Her yıl 2milyondan fazla kişinin hayatını kaybetmesine neden obezite aynı zamanda birçok hastalığında tetikleme mekanizması olarak görev yapmaktadır. Obezite başta Tip-2 Diyabet hastalığı olmak üzere neden olduğu diğer hastalıklar arasında;
• Hipertansiyon
• Koroner arter hastalığı
• Kanser (Bazı kanser türleri)
• Metabolik sendrom
• Uyku apnesi
• Hiperlipidemi
Çok basit şekilde obezite sınıfında kişilerde mevcut kilolarının %4-5’nin verilmesi ile diyabet ve kalp hastalıklarında düzelme olmasından dolayı kişilerin ciddi oranda obezite sorununa dikkat etmeleri gerektiği çıkmaktadır.
Obezite İle Mücadelede Anne Sütünün Önemi
Sadece beslenme sorunu ve kilo sorunu olarak görülmemesi gereken hastalığın sonrada oluşan bir hastalık sınıfında olmasından dolayı özellikle bebeklik döneminde anne sütü ile beslenme seçimi gelecek dönemlerde kişilerde obeziteye karşı daha dirençli olduğu görülmektedir. Çocukluk dönemi obezitenin gelecek dönem obezitenin temellerini oluşturmasından dolayı yapılan araştırmalarda anne sütü ile beslenemeyen çocuklarda obezite görülmenin daha çok olduğu görülmektedir.
“Son araştırma sonuçlarına göre Türkiye’de çocukların %20’si şişman kategorisine giren kiloda bulunmaktadır.”
Obezite Tedavisinde Endoskopik Yöntemler
Obezite sorununun artması ile mücadele için geliştirilen tedavi yöntemleri de artmaya devam etmektedir. Son yıllarda endoskopik yöntemlerle yapılan müdahale obezite ile mücadelede ciddi başarı sağlamaktadır. Özellikle son yıllarda laparoskopik yöntemlerle yapılan mide küçültme ameliyatları obezite ile mücadelede etkin rol oynamaktadır.
Obezite ile mücadele cerrahi tedavi yöntemlerine başvurmadan önce kesinlikle uygun diyet ve spor programları ile tedavinin denemesi gerekmektedir. Bu tür tedavilere karşı sonuç alınamayan hastalarda obezite ameliyatı düşünülmelidir.
Morbid obezite tedavi yönteminin avantajlı olmasının nedenleri arasında;
• Yara enfeksiyon risklerinin azlığı
• Karın bölgesinde kesi işleminin yapılmaması
• Hastanın taburcu olma süresinin kısa olması
• Hastanın yapısına göre basit anestezi ihtiyaçları
• Farklı komplikasyon görülme azlığı (Fistül, darlık gibi)
Morbid obezite tedavisi avantajlı olmasının yanında operasyondan sonra hastanın doktorunun vermiş olduğu beslenme ve diyet programına uymaması halinde kilo alma sorunu tekrar oluşabilmektedir. Ameliyattan sonra hızlı kilo verilmesi ve verilen kiloların kalıcı olması için ameliyat sonrası beslenmeye dikkat edilmesi gerekmektedir.
Obezite Ameliyatı Sonrası Beslenme Aşamaları
Morbid obezite cerrahisi sonrası iyileşme döneminde 4 aşamalı beslenme programı uygulamaktadır
1.Aşama; Ameliyat sonrası ilk 6-7 günü kapsamaktadır. Ameliyattan sonra ilk 3 gün sadece sulu gıdalar tüketilmektedir ve sonraki günlerde çorba gibi sıvı gıdalara geçiş yapılmaktadır.
2.Aşama; İlk haftadan sonra 30 günlük süreyi kapsamaktadır. Sulu yumuşak gıdaların yanında püre şekline getirilmiş gıdalar tüketilebilmektedir. Izgara ya da fırında pişirilmiş balık alınabilmektedir.
3.Aşama: İlk aydan sonraki 90 günü kapsamaktadır. Sulu gıdaların yanında haşlama, pişmiş sebzeler, tavuk ve et ürünlerinin yanında baklagillerin tüketimi yapılmaktadır.
4.Aşama; 90 günün sonunda artık normal yaşam şekline dönüşmesi gereken az yağlı bütün gıdaların alınabildiği dönemlerdir.
“Ameliyat sonrası beslenmede en çok dikkat edilmesi gereken konuların başında alınan besinlerin çok iyi çiğnenmesi ve yavaş yemek olmasıdır.”
Morbid obezite ameliyatı sonrasında hastalarda ilk zamanlar mide bulantısı yaşanması normal durumlar arasında görülmektedir. İlk 15 günden sonra bu tür rahatsızlık ortadan zamanda kalkmaktadır.
Ameliyat sonrası doktorun uygun gördüğü miktarlarda vitamin ve mineral takviyesi alınması gerekebilmektedir.
Obezite Cerrahisi İçin Uygun Kişiler
En az üç yıl doktor kontrolünde diyet ve egzersiz programları ile istenilen başarıyı sağlayamamış ve beden kitle endeks değerinin 35 üzerinde olan hastalar için uygun tedavi yöntemler arasındadır. Obezite ile mücadelede tıbbi diyetler başarılı olabildiğinden dolayı ilk olarak diyet ve egzersizin tedavi yöntemi olarak seçilmesi gerekmektedir.
Obezite Cerrahisi Sonrası Başarı
Operasyon sonrası başarı sağlanması için hastanın verilen programlara titiz bir şekilde uyması gerekmektedir. Genel olarak bakıldığında obezite ameliyatı öncesi hesaplanan fazla kiloların ameliyat sonrası dönemde en az %50’sinin verilmesi görüldüğünde ameliyat başarılı sınıf olarak görülmektedir.