Hangi Ruh Halinde Hangi Besin Tüketilmeli
&
Hangi Yaşlarda Hangi Besinler Tüketilmeli
Her türlü besinin beynimizde iletilen bir bölgesi vardır ve bu besinler beyinde ilaç görevi görerek iyileşme sağlamaktadır. Önemli olan hangi ruhsal durumda hangi yemeklere ulaşmanız gerektiğini bilmenizdir. Besinler ile konuşmak ve onları anlamak olarak düşünebilirsiniz bu durumu. Besinler ile arkadaş niteliğinde tanışık olmak sizi bu hayatta 1-0 öne geçirecektir. Ruhsal durumumu kimler uğraşıyor da düzenleyemiyor diye düşünmek yerine hadi bir aşağıya göz atın..
Yorgunluk – C Vitamini İlişkisi
Bedenen yorgun olmak, iştahın azalmasına sebep olur. Kişiler çoğu zaman yemek yemek istemezler. Dikkat edilmediği takdirde düşen vücut direnci hastalıklara daha kolay yakalanılmasına sebep olur. Böyle dönemlerde C vitamini tüketiminin özellikle artırılması gerekir.Taze meyve ve sebzeler en ideal tercihlerdir, vitamin kaybına uğramamaları için çiğ tüketilmeleri önerilir. Suyunu sıkmak hem alınan kalori miktarının artmasına hem de alınan posanın azalmasına sebep olur. Bekletilerek içilen meyve sularında vitamin kayıpları çok fazla olur. Portakal, kivi, elma, armut, havuç, yeşilbiber, maydanoz, tere, roka, tercih edilmesi gereken sebze ve meyvelerdir. İçecek olarak kuşburnu ile bitkisel çaylar önerilir.
Halsizlik – Peynir, Süt, Ayran İlişkisi
İş ve sosyal yaşamın getirdiği halsizlik durumunda, özellikle kalsiyum ve proteinden zengin besinler tercih etmek doğru olacaktır. Süt, yoğurt, ayran, cacık ve peynir en büyük yardımcılardandır. C vitamini ihtiyacı da bu dönemde artacağı için taze meyve ve sebze tüketimi artırılmalıdır. Meyveli yoğurtlar ve sütler tercih edilebilir. Mevsim meyveleri ile hazırlanmış meyveli yoğurtlar halsizliği hafifletecektir.
Mutsuzluk- Bilinenin Aksine Tatlı ile Değil Kuru Meyve ile İlişkisi
Fosfordan zengin olan balıklar, kuru baklagiller ve bulgur bu dönemin çabuk atlatılmasına yardımcı olacaktır. Bu dönemde daha çok şeker ve şekerli besinler tercih edilir. Oysaki kompleks karbonhidrat içeren yiyecekler, kan şekerini kontrol edecektir. Tahıllı ekmeklerle hazırlanan sandviçler en ideal tercihlerdir. Yine bu dönemde tatlı ihtiyacı için kuru meyveler çok iyi birer alternatif olacaktır.
Sinirlilik, Kızgınlı- Teinli ve Kafeinli İçecekler Tüketmeyin
Öfke durumunda yağlı tohumlar; özellikle fındık, ceviz, badem ve fıstık tüketilmesi uygundur. Kahve, demli çay, gazlı içecekler ve kafeinli içeceklerden bu dönemde özellikle uzak durulması önerilir. Daha çok rezene, kuşburnu, ıhlamur, adaçayı gibi bitkisel çaylar veya ılık, tarçınlı süt tüketimi artırılmalıdır.
Endişe, Kaygı- Su Tüketin
Endişe durumunda vücutta aşırı sıvı kaybı olacağından sıvı alımı artırılmalıdır. İlk tercih, her zaman saf sudur. Daha sonrasında çorba, komposto, meyve suyu, ayran, bitki çayları ve mineralli sular içilebilir.
Hayal Kırıklığı, Mutsuzluk- Muz, Kivi, Çilek
Daha çok şeker, çikolata, pasta, kurabiye gibi besinlerin tercih edildiği bu dönemde posalı ve c vitamin içeriği yüksek yiyecekler en doğru tercih olacaktır. Sebze ve meyveler bu dönem için en iyi tercihtir. Bol yeşillikli salatalar, muz, ananas, kivi, çilek iyi birer kaynaktır.
Peki hayattaki her şeyin bir yaşı varsa; tüketilen besinlerin de bir yaşı var mıdır?
20’Lİ YAŞLAR
Bu dönemde, dengeli ve yeterli beslenme ile vücudun ihtiyaç duyduğu vitamin ve mineraller sağlanabilir. Ancak, ergenlik döneminde yaşanan hormonal değişimler ve cilt sorunlarına karşı A vitamini alınabilir. Adet döneminde yaşanan kan kaybı ve yapılan diyetler, yirmili yaşlarındaki kadınlarda kansızlığa yol açabilir. Kansızlık için demir kaynağı olan kırmızı et ve ıspanak, brokoli gibi sebzeler tercih edilmeli.
30’LU YAŞLAR
Genellikle kadınların anneliğe adım attığı bu dönemde, sağlıklı bir hamilelik geçirmek için folik asit desteği büyük önem taşıyor. Hamilelik döneminde kalsiyum kaynağı olan D vitamini de alınması gereken vitaminlerden. Süt ve süt ürünlerinde bulunan kalsiyumu, brokoli, lahana, kabak ve konserve balıklardan alabilirsiniz.
40’LI YAŞLAR
Bu yaşta vitamin ihtiyaçları yine değişir. Antioksidan özelliği olan C ve E vitaminleri, aynı zamanda kemikler için kalsiyum desteği sağlayan D vitamini bu dönemde ihtiyaç duyulan vitaminlerdir. Antioksidan vitaminler, kalp sağlığınızı korurken, cilt yaşlanmasına karşı da etkili olacaktır.
50’LI YAŞLAR
Bu yaş grubundaki kadınlar, 40’lı yaşlarda aldıkları vitaminlere devam etmeli ancak E vitamini desteğini artırmalılar. E vitamini, cilde faydalı olduğu kadar vücudun kalp, sinir, bağışıklık sistemleri için de faydalı bir vitamin. Vücutta ödem, kramp için de E vitamini yardımcı olacaktır.
60’LI YAŞLAR
Kadınların bu dönemde kalsiyum ve D vitamini seviyesini artıran vitaminlere ihtiyacı var. Aynı zamanda, çinko ve B12 vitamin desteği bu dönemde sağlık için büyük önem taşıyor. Yetişkinlerin yüzde 40’ında B12 vitamini eksikliği varken, 65 yaş üstü kişilerin yüzde 20’si B12 eksikliği problemi yaşıyor. B vitamini, et, süt ve yumurta da bulunuyor.
Uzm. Klinik Psikolog- Bariatrik Psikolog
Merve PEHLİVAN