Hiç düşünür müsünüz o kadar masum duygular ile yaklaştığınız besinlerin aslında sizin bütün ruhsal dengeniz üzerinde etkiye sahip olabileceğini..
Evet olay aslında tam olarak yukarıda yazılı olduğu gibi..
Gün içerisinde tüketilen her bir besin gün sonunda sizin ruh halinizin nasıl olacağını belirleyici bir etkiye sahip…
Hadi gelin nedenlerine şöyle bir göz atalım..
Gün geçtikçe bilim daha da üst düzeylere taşınmaktadır. Bu yüzden gelinen noktada davranışların nedenleri ve sonuçları daha iyi anlaşılabilir hale gelmiştir. Kişiler bireysel olarak besin alımlarında değişiklikte bulunduklarında günlük ruhsal dengelerinin daha iyi olduğu görülmektedir. bu değişiklik kişiyi mental ve ruhsal anlamda daha yukarıya taşımaktadır.
Mod, kişinin bedensel ve ruhsal sağlığının üzerinde etkili olan uzun süreli duygu durumu olarak literatürde yerini almaktadır. Sağlıklı kişilerde duyguların belirlediği mod: üzgün, enerjik, mutlu, durgun, gergin-sinirli ve endişe-kaygıdır.
** Tüm bu duyguların patolojik( optimum seviyeden az ya da çok olma hali) düzeye ulaşması ise depresyon olarak tanımlanır.
Beslenmenin mod üzerindeki etkileri..
Yapılan araştırmalara göre göze çarpan birkaç mod etileyici aşağıdaki gibidir..
- Kan şekeri seviyesindeki düzensiz değişimler, mod ve enerjide değişikliklere neden olur ve yediğimiz gıdalar bu durumu etkiler.
- Beyin kimyasalları (neurotransmitterler: serotonin, dopamine ve asetilkolin) düşünme, hissetme ve davranış şekillerimizi etkiler. Bu kimyasalların sentezi için gerekli ön maddeler tükettiğimiz gıdalardan sağlanır.
- Gıdaların içerisinde bulunan renklendiricilere, aroma maddeleri gibi yapay kimyasallara karşı vücutta reaksiyonlar olabilir.
- Gıdanın sindirimi için gerekli bir enzimin yetersizliğine bağlı reaksiyonlar meydana gelebilir. Örneğin laktaz enzimi süt şekeri olarak da bilinen laktozun sindirimi için gereklidir. Laktaz yetersizliğinde süt sindirilmez.
- Kişiler gıdalara karşı çok hassaslaşabilir. Bu durum gıdaya karşı çok açığa çıkmayan veya gizli bir alerji, hassasiyet şeklinde olabilir.
- Vitaminlerin, minerallerin ve zorunlu yağ asitlerinin (omega-3, omega-6) düşük seviyede olması beslenme yetersizliği tablosu ile birleşerek akıl (mental) sağlığını etkiler. Örneğin B grubu vitaminlerinin yetersizliği ile şizofren, düşük çinko minerali seviyesi ile yemek yeme bozukluğu, düşük omega-3 yağ asitleri alımı ile depresyon arasında bağlantı olduğu bilinmektedir.
- Çevreden vücuda alınan toksinler. Örneğin trafik kirliliğinden kurşun, amalgam dolgularda bulunan civa elementi vücutta ve beyinde fonksiyon bozukluklarına neden olur.
Birçok bedensel tepkiye iyi gelen besinler araştırmalar sonucunda aşağıdaki şekilde sıralanmıştır..
** Yorgunluk hissi: Bezelye ve havuç, yorgunluğa karşı birebir. Taze sıkılmış meyve suları ve evde yapılan meyveli yoğurtlar da yararlı.
** Çekingenlik: Kuru baklagiller ve fosfor açısından zengin besinler tüketilmeli. Bulgur, mercimek ve balık türü yiyecekler de yenmeli.
** Agresiflik: Yağlı tohumlar, özellikle fındık, ceviz ve fıstık yenmesi gerekir.
** Keyifsizlik: Kendinizi ödüllendirin. Kuralınca miktarda kendinize en sediğiniz besini ısmarlayın.
** Endişe: Vücutta aşırı sıvı kaybı olacağından hafif çorba, komposto, meyve suyu içilmeli.
** Hayal kırıklığı: Enginar ile kereviz bu duruma karşı oldukça etkili. Sebzeler hayal kırıklığını hafifletici etki içeriyor.
** Yalnızlık: Domates, biber, patlıcan, patates yalnızlık duygusunu hafifletiyor.
** Aşırı öfke hali: Ekmek, makarna, sebze, meyve yenmeli. Kırmızı et ve kafeinli içecekler öfkeyi tetikliyor.
** Depresyon: Çok fazla olmamak kaydıyla çikolata yenmesi gerekir. Şekerli, sütlü tatlılar da yenebilir. Vücudun mutlaka şekerli besin alması gerekir.
** Özgüvensizlik hali: C vitaminli yiyecekler önerilir. Yeşil biber, maydanoz, haşlanmış patates ve kuşburnu insana güven verir..
BU BESİNLERİN HER BİRİNİN RUHSAL
DENGENİZ ÜZERİNDE ETKİLİ OLMASININ
SEBEBİ BEYİNDE Kİ HORMONLARI UYARMASIDIR..
BİR SONRAKİ YAZIMDA BU HORMONLARIN
NE OLDUĞUNA VE NAIL ETKİLENDİĞİNE
GÖZ ATABİLİRSİNİZ..
İyi okumalar dilerim..
Uzm. Klinik Psikolog- Bariatrik Psikolog
Merve PEHLİVAN