Sağlıklı bir kişinin pankreasındaki beta hücreler her an düzenli olarak insülin hormonu üretmektedir. İşte bu insülin sayesinde bireyin yedikleri, içtiklerinin içindeki şekerin, enerji dönüşerek tüm organlara, hücrelere ulaşmasını sağlar. Başka bir deyişle insülin; besinlerele kana karışan bu şekeri kan dolaşımından alır ve yağ dokularına, kaslara, karaciğere ve enerji olarak kullanılabilecek alanlara taşır. Bu şekilde kişinin kan şekeri dengede kalır. Ancak her hangi bir sebeple pankreastaki beta hücreleri yeteri kadar veya hiç insülin üretemezse işte o zaman enerjiye dönüşemeyen bu şeker, kişinin kanında birikir ve başta kalp, damar rahatsızlıkları olmak üzere karaciğer, böbrek gibi pek çok organa zarar vermektedir. Pankreasın insülin üretiminde sorun olan bireylerde erken teşhis ve yaşam standartlarının düzenlenmesi ise hastalığın olumsuz etkilerinden kurtulmak mümkün olmaktadır. Bununla birlikte şeker hastalığına yol açan sebepler konusunda bilgi sahibi olmak ve bunlardan uzak durmak suretiyle şeker hastalığını önlemek de mümkün olabilmektedir.
Şeker hastalığı nedenleri nelerdir?
Pek çok hastalıkta olduğu gibi şeker hastalığında da genetik faktörlerin rolü bulunmaktadır. Bu bağlamda ailesindeki kişilerde şeker hastalığı bulunanların daha hastalık belirtisi gözlenmeden doktora gidip değerlerini kontrol ettirmesinde fayda vardır. Bununla birlikte kişi pankreası fazla yoracak şekilde aşırı şekerli, yağlı besleniyordur ve bu nedenle de pankreastaki beta hücreleri zarar görmüş olabilir. Ayrıca doğuştan itibaren pankreas yeterince insülin üretmemekte veya hücreler üretilen insüline yanıt vermemektedir. Bu sebeplerin hepsinin birlikte görüldüğü vakalar da mevcuttur. İşte bu sebepler göz önünde bulundurularak şeker hastalığına neden olan faktöre göre de Tip 1 Diyabet ve Tip 2 Diyabet olmak üzere şeker hastalığı iki ana gruba ayrılmaktadır.
Tip 1 Diyabet nedenleri nelerdir?
Tip 1 Diyabet genellikle çocuklarda ve gençlerde görülmekle birlikte her yaşta ortaya çıkabilmektedir. Tip 1 Diyabette pankreastaki beta hücreleri ya hiç insülin üretmez ya da yeterli insülin üretemez. İnsülin yeterli olmayınca da besinlerle alınan şeker hücrelere ulaşamamakta ve bu yüzden kanda fazla şeker birikimi meydana gelmektedir. Vücudun enerjiye dönüştüremediği bu şekerin, organlara zarar vermemesi için hastalığın teşhisinden itibaren kişinin dışarıdan insülin hormonu takviyesi alması gerekmektedir. İşte genetik özelliklerden veya çocuklukta geçirilmiş bir enfeksiyondan, bağışıklık sistemi hastalığından kaynaklandığı bilinen bu Tip 1 Diyabet, hastanın bir ömür boyu insülin hormonu kullanmasını gerektirir.
Tip 2 Diyabet nedenleri nelerdir?
Tüm şeker hastalığı vakalarının yaklaşık % 80’i Tip 2 Diyabetten muzdariptir. Normal şartlar altında daha çok yetişkinlerde görülen Tip 2 Diyabet günümüz koşullarında obezite rahatsızlığının artmasına paralel olarak daha küçük yaşlarda da görülmeye başlanmıştır. Buradan hareketle Tip 2 Diyabetin genetik özelliklerle birlikte yaşam ve beslenme alışkanlıklarından da kaynaklandığı yorumu yapılabilmektedir. Tip 2 Diyabette aslında beta hücreleri insülin üretmekte, ancak yağ dokusu, kas hücreleri ve karaciğer üretilen bu insüline karşı direnç geliştirmiş ve bunlara yanıt vermemektedir. İşte insülin direnci olarak adlandırılan bu durumda yine besinlerle alınan şeker hücrelerde kullanılıp yakılamaz ve kanda birikmek durumunda kalır, kişinin kan şekeri yükselir. Tip 2 Diyabette kişi, kilo almaya müsait bir genetik yapıya sahiptir ve bu sebeple de çoğunlukla bu hastalar aşırı kiloludurlar. Zira kişinin vücudundaki yağ dokusu arttığında, beta hücrelerinin ürettiği insülin vücut tarafından doğru şekilde algılanıp kullanılamaz. İşte bu yatkınlığa sahip bir kişi bir de hareketsiz bir yaşam sürüp sağlıksız beslendiğinde Tip 2 Diyabete davetiye çıkarmış olur. Özellikle bel çevresinin aşırı yağlanması bu hastalık için zemin hazırlanması anlamına gelmektedir.
Şeker hastalığı nasıl önlenebilir?
Şeker hastalığı genel olarak önlenebilir bir rahatsızlıktır. Tip 1 Diyabeti kesin olarak önlediğine inanılan bir formül henüz bulunmamakla birlikte hareketli bir yaşam, sağlıklı beslenme ve düzenli olarak sağlık kontrolleri ile bu riski erken dönemde fark etmek, en aza indirmek mümkündür. Tip 2 Diyabet konusunda ise alınabilecek çok daha fazla önlem bulunmaktadır. Bunun için öncelikle genetik yatkınlığı olanlar, ailesinde şeker hastalığı öyküsü olanlar düzenli aralıklarla doktor kontrolüne gidip şeker hastalığı riskini belirlemek durumundadırlar. Eğer böyle bir risk söz konusu ise kişi öncelikle düzenli olarak egzersiz yapmaya, özellikle de tüm vücudu aktif kılmak adına her gün rutin yürüyüşler yapmaya özen göstermelidir. Ayrıca şeker hastalığına karşı hangi besinin, ne kadar tüketilmesi gerektiğine dair mutlaka profesyonel yardım alınmalıdır. Ayrıca aşırı kilolu kişiler, kilolarının yaklaşık % 10’unu vererek bile bu hastalığın önlenmesinde yol kat etmiş olacaklardır. Bu bağlamda sağlıklı beslenen ve düzenli olarak egzersiz yapan, kilosunu kontrol altında tutup vücut kitle indeksini 30’un üzerine çıkarmayan kişiler genetik olarak yatkın olsalar da şeker hastalığının semptomlarından uzak kalabilmekteler.