Günümüzün en ciddi hastalıklarından biri olan, vücudun bütün bölümlerini etkileyebilen ve ciddi hasar meydana getiren şeker hastalığı (diyabet), vücudun gerekli glikozu üretmemesi ile ortaya çıkmaktadır. Böbreklerde ve gözde, ciddi hasara yol açan bu rahatsızlık, böbreklerin işlevini bitirebilmektedir. Aynı şekilde göze vurduğu zaman körlüğe neden olabilir. Pankreas, vücudun ihtiyacı olan insülini üretmektedir.
Bu işlemi yapamadığı zaman, diğer organların ihtiyacı olan insülin üretilememektedir. Bu durumda, organlarda ciddi hasar meydana gelmektedir. Bu durumda kana glikoz karışır ve şekerin yükselmesi meydana gelir. Kandaki glikozun artması ile birlikte, şeker yükselir ve bu durumda ciddi hasarlar meydana gelebilir. Şekerin düzenli ölçülmesi ve bu ölçüm sonuçları düzenli olarak kontrol edilmesi gerekir. Şekerin normal düzeyi 70-110’dur. Aç karna 124, tok karna 200 çıkarsa, hastaya şeker hastalığı teşhisi konulmaktadır. Şeker hastaları dahiliye bölümüne muayene olur.
İlaç Tedavisi Yetersiz Olursa Ameliyat Gerekir
İlaçlarla başlayan tedavi yöntemi, en önemli safhadır. Ancak, ilacın etkisi ortadan kalktığında, ameliyat gereklidir. Bu kategoride şeker hastalığı ameliyatı gerekli hale gelmiştir. İlaçla tedavinin tamamen ortadan kalkması ile birlikte, ameliyat gerekli hale gelmektedir. Bu önemli ameliyatta, en önemli konu, hastanın diğer hastalıklarıdır. Ciddi hastalığı olan hastalar, anestezide ciddi bir şekilde muayene edilmektedir.
Kalp, tansiyon, böbrek ve benzeri önemli hastalığı olan hastalar, bunu belirtmelidir. Bu aşamada, bu rahatsızlığı olanlar için özel anestezi uygulanır. Bu anestezinin yanı sıra, ilaç tedavisinin başarılı sonuç vermesi, ameliyat seçeneğinin ortadan kalkmasında etkili olacaktır. Ameliyat, her zaman için ilaç tedavisinin cevapsız kalması ile tercih edilmektedir. Ameliyat öncesi bütün uyarıları dikkate almalısınız. Sorunsuz bir ameliyat için, hastanın da üstüne düşeni yapması gerekmektedir.
Şeker Ameliyatının Özelliği
Bu operasyonda, pankreas organının yeniden insülin salgılaması hedeflenmektedir. Bu insülin üretiminin gerçekleştirilmesi için GLP 1 hormonunun etkinliği artırılmaktadır. 4-5 saat süren ameliyatta, başarı yüzdesi yüzde doksanlardadır. Diyabet (şeker hastalığı) dışında ciddi hastalığı olanlar için risk söz konusudur. Bu hastalardaki risk oranı yüksektir. Bunun dışında riski düşük, başarısı yüksek bir ameliyat olarak tanıtılmaktadır.
Ameliyat Sonrası Tavsiyelere Uymalısınız
Her ameliyatta olduğu gibi bu ameliyatta da, ameliyat sonrası doktor tavsiyesine uyulması gerekir. Özellikle yarada irin, kan ve benzeri sızıntılar olduğunda, tekrar doktorunuza görünmelisiniz. Bu tip yan etkilerin nedeni, ameliyat sonrası uyulması gereken önlenmeler uyulmamasıdır. İstirahat, perhiz, ilaç ve kontrol gibi bütün tedbirler uygulanmalıdır. Mide bulantısı gibi yan etkiler görülebilir.
Ciddi ve beklenmedik yan etkiler meydana gelirse, hemen doktorunuza başvurunuz. Halsizlik gibi, yorgunluk gibi yan etkiler normaldir. Üç ay sonra normal hayatınıza dönebilirsiniz. Tedaviyi SGK karşılamamaktadır. Pahalı olmasına karşın, bütün vücudun ciddi bir şekilde hasar görmesi engellenecektir. Körlük ve böbrek yetmezliği gibi ciddi rahatsızlıklara neden olacak bu rahatsızlık, tedavi edilmediği sürece, körlük ve benzeri tehlikeler devam edecektir.