Kandaki şeker değerlerinin kronik olarak yüksek olduğu şeker hastalığı, yaşam kalitesini ciddi anlamda etkileyen bir sağlık sorundur. Son dönemlerde başarılı bir şekilde uygulanan şeker hastalığı ameliyatı, Tip 2 diyabet rahatsızlığı olanlara uygulanır. Cerrahi müdahalenin amacı; vücuda insülini yeterli miktarda kullanmasını öğretmektir. Tip 1 diyabetlilerin vücudunda insülin olmadığı için bu ameliyat ile tedavi gerçekleşemez.
Kimler Operasyon İçin Uygundur?
Bu ameliyatın tek şartı hastanın vücudunun az da olsa insülin üretiyor olmasıdır. Cerrahi başarı için ameliyat öncesinde bir takım tetkiklere tabi tutulan hastalar uygunluk durumuna göre seçilir. Müdahalenin ardından beklenen etkili sonuçlar arasında; şeker haplarından ve insülin iğnelerinden tamamen kurtulmak veya sayılarının azalması gösterilebilir. Şeker hastalığının neden olduğu göz, böbrek, kalp, damar ve nörolojik problemlere karşı da etkili olan ameliyat sayesinde hastaların günlük hayata katılımı da artırılabilir.
Şeker hastalığının etkili tedavi yöntemlerinden birisi olarak görülen cerrahi müdahalenin ardından insülin rezervleri tam olarak yok olmadan ve organlardaki hasarlar başlamadan tedavi gerçekleşebilir. Tansiyon yüksekliğinden kolesterol dengesinin kurulmasına, obeziteden uyku apnesine kadar pek çok sorunun temeli olarak görülen Tip 2 diyabet hastalığı kontrol altına alınarak yaşam kalitesinde gözle görülür artış yakalanabilir.
Ameliyat Nasıl Yapılır? Riskleri Nelerdir?
Laparoskopik olarak gerçekleştirilen şeker hastalığı ameliyatı, sıradan müdahalelerin taşıdığı riskten daha fazlasını taşımaz. Açık cerrahi müdahalelerde olduğu gibi büyük kesilerin olmadığı yöntemle ameliyat sonrası konfor en üst seviyeye çıkarılmış olur. Daha az ağrı duyan hastalar hastanede de daha az süre yatmak zorundadır. Cerrahi müdahale esnasında yaşanması muhtemel risklerin en aza indirilmesi için doktor seçiminde titiz davranmak gerekir.
Ameliyat öncesi dönem; yapılan araştırmaların ardından hastaya yapılacak operasyon için onay alınması halinde risklerin en aza indirilmesi için son iki hafta düzenli olarak kullanılan ilaçların bırakılması ve kan sulandırıcıların doktor kontrolünde azaltılması istenir.
Ameliyat sonrası dönem; ameliyat için hastanın yatış süresi ortalama 3 gündür. Başarılı bir operasyonun ardından aynı akşam hastaya su ve komposto gibi sıvı gıdalar verilebilir. Ertesi gün yardımla yürütülen hastalara beslenme programı verilerek taburcu olmaları sağlanır.
Ameliyat sonrası rutin kontroller; hastaların ameliyat sonrasındaki dönemde 1 yıl içinde toplamda 4 kez, 2.yıl içinde 2 kez ve 3.yıldan itibaren 1 kez kontrol edilmesi gerekir. Ameliyat sonrası dönemde de yeterli seviyede desteklenecek olan hastaların başarılı sonuca ulaşmaları çok daha rahat olacaktır.
Ameliyat Sonrası Beslenmenin Önemi
Ameliyat sonrası dönemde en önemli şey beslenme düzenine uyulmasıdır. Konusunda uzman diyetisyenler tarafından hazırlanacak olan düzene uyum ve alışkanlıkların olumlu yönde değişmesi cerrahi müdahalenin etkilerinin en üst seviyede hissedilmesini sağlar. Tip 2 diyabet riski taşıyan kişiler arasında; 45 yaşın üzerindeki kişiler, fazla kilolular, aile hikayesinde şeker bulunanlar, kolesterol seviyesi düzensiz olan kişiler, kötü beslenenler, hareketsiz bir yaşamı olanlar ve gebelik şekeri yaşayanlar sayılabilir.