Şeker hastalığıyla ilgili birçok yanlış algı söz konusudur. Bunlardan birisi de, şeker hastası olanların daha uzun yaşadığına dair algıdır. Ancak bu algı kırıldı denilebilir. Çünkü dünyanın her yerinde görülen şeker hastalığı nedeniyle ölenlerin sayısı oldukça yüksektir. Yapılan araştırmalar da, şeker hastalığının temel ölüm nedenlerinden birisi olduğunu gösteriyor. Ancak ölen kişilerin ölüm nedeni olarak kalp ve damar gibi problemler dikkate alınıyor. Halbuki, kalp ve damar gibi değişik hastalıkların ana nedeni, şekerdir.
Yüksek tansiyon ve şeker
ABD’de yapılan araştırma, şeker ve yüksek tansiyonu olan kişilerin olmayan kişilere göre 1,6 kat erken ölüm riskine sahipler. Şeker hastalığı, kalp ve damar problemlerinin önemli nedenleri arasındadır. Böbreklere de zarar veren şekerin kan basıncını bozması ve yüksek tansiyona neden olması, ölüm riskini ortaya çıkarıyor. Hastalık sırasında ortaya çıkabilecek insülin şoku veya şeker koması, ölümle sonuçlanan vakalara sebebiyet verebiliyor.
Tüm araştırmalar, şeker hastalığın iyi bir rahatsızlık olmadığını ortaya koyuyor. Ancak hastalıkla ilgili bilinç halen düşüktür. Bu nedenle de, hastalığa yakalanmama ve erken teşhis için kan şekeri kontrolleri yaptıranların sayısı fazla değildir. Hastalığa karşı erkenden teşhis konulması, şeker hastalığı riskini önemli ölçüde engelliyor. Ama hastalığın ilerleme kaydetmesinden sonra iyileştirilmesi mümkün olmuyor. Sadece kandaki şeker oranın belli bir düzeyde tutacak tedavi yöntemleri uygulanıyor. Ancak böyle bir tedavide bile, şekerin vücuda verdiği tahribat devam ediyor. Dolayısıyla, ölüm riski, şeker hastası olmayanlara göre artıyor.
Neden risk artıyor?
Şeker hastalığının ölüm riskini arttırmasının nedeni, vücuda verdiği tahribattır. Önemli denilecek organların çalışma fonksiyonunu bozması, vücudun erkenden bozulmasına ve ölümcül vakaların gerçekleşmesine neden olabiliyor. Kandaki şeker miktarının artması, damarların zarar uğramasına neden oluyor. Hücrelerin şekeri kullanamaması, ölmelerini sağlıyor. Şekerin zarar verdiği damarda tıkanmalar medyana gelebiliyor. Bu da, organların beslenmesini engelliyor.
Kılcal damarlar tıkanıyor, bunun sonucunda ise, görme yetisi kayboluyor. Kalp rahatsızlıkları başlıyor, böbrek işlevini yitiriyor. Kan basıncını dengeleme problemi ortaya çıkıyor. Şekerle beraber ortaya çıkan birçok sorun sayılabilir. Hepsi de, ölümcül risk taşıyor. Fazla alınan insülinden dolayı kandaki şeker oranı düşebilir ve sıfırı görebilir. Bu durumda ise, beyin şekersiz kalır ve bilincini yitirebilir. Bu ise, felç veya ölümle sonuçlanabilir. Kalp ve böbrek yetmezliği gibi vakalar da şekerin sebebiyet vereceği zararlar arasındadır.
Bunlar, sağlıklı bir hayat yaşamanın önündeki engellerdir. Ölüm riskini, artırabilir. Korunmak için ise, sağlıklı beslenme programı uygulamak lazımdır. Ayrıca, hareketli bir yaşam profiline sahip olmak gerekiyor. Özellikle masa başı işle meşgul olanların kendilerine egzersiz vakti ayırmaları hastalıktan korunmalarını sağlayabilir. Egzersiz, kandaki şekerin hücrelere aktarılması için en doğal yoldur.