
Zayıf olma, güzel olma, ortamlarda girince dikkat çekme arzusu, bakımlı bir bedene sahip olma arzusu sebebi ile maalesefki çağımıza yeni bir yeme bozukluğu daha kazandırıldı. Bu hastalık daha çok gelişmiş ülkelerde ve yüksek ekonomik düzeyli kişilerin yaşadığı bölgelerde ortaya çıkmaktadır. Sağlıklı Yeme Takıntısı her ucu kaçan davranışın hastalığa dönüştüğü gibi bu da artık kişilerde hastalık boyutunda görülmeye başlanmıştır.
Peki, nasıl olur da sağlıklı beslenmek yani sağlıksız besini red etmek sağlığımızı bozabilir?
İşin bu kısmı tamamen psikolojik yapılanmalarımızla, hayata ne kadar esnek ve dengeli bakabildiğimizle ilintili. Ortoreksiyanın henüz yeni tanımlanan bir hastalık olarak iyi ve geçerli kriterleri olmasa da yapılan araştırmalara göre, mükemmeliyetçi, aşırı kontrolcü kişilik yapılarında daha sıklıkla görülüyor.
Ortoreksiyada çoğu kez et ve süt ürünlerinden vazgeçilir, organik çiğ sebze ve meyveler tercih edilir ve beslenme 1-2 tip besin türüne indirgenerek besin dengesi bozulur. Kişi bu nedenle bir süre sonra hızla kilo kaybetmeye başlar bu da bize bildiğimiz beslenme bozukluklarından anoreksiya nevrozayı (yememe hastalığı) hatırlatır. Bazen anoreksiyada olduğu gibi ortoreksiya da ‘yememe ve kilo kaybı’, ‘metabolik rahatsızlıklar’ ve ölümle sonuçlanabilir.
Ortoreksiyayı temel yeme bozukluklarından ayıran özellik; obezite (aşın şişmanlık), bulimia (aşın yeme hastalığı) ve anoreksiya nevrozada (yememe hastalığı) sorun besinin miktarı iken, ortoreksiyada sorun besinin kalitesindedir. Hatta ortoreksiya için obezitenin tersi bile demek mümkündür. Bununl birlikte her ikisi de dengesiz beslenmedir ve sağlıksızdır. Ortoreksik yapıdaki kişilerin çarpıtılmış düşünceleri şöyledir:
- Yüzde 100 doğal olmayan hiçbir şey sağlıklı değildir.
- Bu ürünlerden yersem kilom artar.
- Kanser olurum.
- Kontrolümü kaybederim.
- Yediklerim benim kalitemdir.
Ortoreksik kişilerin tedavisinde bu düşünce yapılarını alternatif olumlu düşünce yapıları ile değiştirmek önemlidir. “Ya hep ya hiç” düşünce yapısı yerine fayda-zarar oranına bakmak, eğer faydası zararından fazla ise ona göre bir karar vermek gerekir. Örneğin denizlerimizin 50 yıl öncesine göre daha kirli olduğu bir gerçektir ancak tüm deniz ürünlerini yemeyi reddetmek gerçeğe uygun olmayan bir davranıştır. Çünkü kişinin bu nedenle mahrum kalacağı vitamin ve mineraller deniz kirliliğinin vücuduna vereceği zarardan çok daha yıkıcıdır. Kişileri sağlıklı ama dengeli şekilde beslenmeye yöneltmek sağaltımda işe yarabilecek bir bakış açısıdır. Kısacası bizi biz yapan sadece yediklerimiz değil hayata karşı tutumuzdur. Kendimize hoşgörülü olmak ve uygun olanı istemek hem beslenme hem de içsel dengemizi korumamızda rehberimiz olmalıdır.
Ortoreksik Misiniz? Bu Soruları Cevaplayın, Öğrenin..
Ortoreksik misiniz?
- Günde üç saatten daha fazla zamanınızı beslenmenizi düşünmeye ayırıyor musunuz?
- Yemeklerinizi günler öncesinden planlıyor musunuz?
- Yediklerinizin besin değerleri, beslenme zevkinden daha mı önemli?
- Beslenmenizin kalitesi artarken, yaşamınızın kalitesi azaldı mı?
- Yakın zamanda kendinize karşı daha az hoşgörülü mü oldunuz?
- Sağlıklı beslenme kararlılığınız kendinizi beğenmenize yol açtı mı?
- Sevdiğiniz besinlerden yerlerine sağlıklı besinler koymak için vazgeçtiniz mi?
- Beslenme düzeniniz sizi ailenizden ve arkadaşlarınızdan uzaklaştırıyor mu?
- Sağlıklı beslenme düzeninizden uzaklaşınca, suçluluk duyuyor musunuz?
- Sağlıklı beslendiğiniz zaman kendinizi iyi kontrol edebildiğinizi düşünüyor musunuz?
Nasıl değerlendireceksiniz?
- Sorulardan 4 veya 5 tanesine ‘evet’ yanıtını verdiyseniz :
Beslenme düzeninizde daha esnek olmaya çalışın.
5-8 arası ‘evet’ yanıtınız varsa
- Orta derecede ortoreksik belirtiler gösteriyorsunuz, beslenme hakkındaki düşüncelerinizi ve bunların beslenme dengenizi nasıl etkilediğini gözden geçirin, gerekirse yardım alın.
- 8 ve üzeri soruya ‘evet’, dediyseniz
SağlıklI beslenme saplantısına yakalanmış olabilirsiniz. En kısa zaman da beslenmeniz ve psikolojik durumunuz ilgili destek almalısınız.
Uzm. Klinik Psikolog- Bariatrik Psikolog
Merve PEHLİVAN