Her birey için sağlıklı olmak; kendi işini halledebiliyor olmak ve üretebilmek hayata dair birincil amaçtır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından sağlık, sadece hastalık veya sakatlığın olmaması değil; fiziksel, ruhsal ve sosyal olarak iyi olma hali olarak tanımlanmaktadır (World Health Organization [WHO] 2003). İnsan hayatının evrelerine bakıldığında aslında 4 aşamadan oluştuğunu görmekteyiz. Bunlar; çocukluk, ergenlik, yetişkinlik ve yaşlılık dönemleridir. Bu dönemler arasında en değişik yaşam olaylarına gebe olan dönem ergenlik olarak görülmektedir; çocukluk ve yetişkinlik arasında olan, bireysel gelişimin her boyutunda ve sosyal bağlamda değişikliklerin eşlik ettiği bir geçiş dönemi olarak tanımlanmaktadır. Ergenlik dönemi birçok açıdan bireyin değişiklik yaşadığı yılları kapsamaktadır. Ergenin vücudundaki fiziksel değişimler de bebeklik hariç diğer gelişim dönemlerinden daha hızlı bir şekilde gerçekleşmektedir. Şu günlerde ülkemize bakıldığında ergenlerin gelişimlerinde bir farklılık olduğu görülmektedir. artık ergenler boy olarak daha uzun ve kilo olarakta daha ağırdır. DSÖ, Beden Kitle İndeksi (BKİ) 18,50 ile 24,99 arasında olan yetişkinleri ve 15 ile 85 yüzdelik dilim arasında olan çocuk ve ergenleri normal kilolu olarak kabul etmektedir (WHO 2013).
Şişmanlık ve obezite, tıp biliminin gelişmesi ile birlikte diğer rahatsızlıklar gibi bir çok zaman önlenebilir durumdadır. Bireylerin seçimlerini şekillendirmek, seçtikleri yiyeceklerin daha sağlıklı olmasını sağlarken aynı zamanda da bireylerin kilo almalarını engellemektedir. Destekleyici çevre ise bu aşamada çok önemlidir. Herkesin bildiği fakat üzerine gidemediği durum ise obez olmamak için doğru besilenilmesi gerektiği doğru beslenmek için ise düzene ihtiyacı olduğudur. Hatalı beslenme; yüksek kalorili gıdaların alınması, hazır yemek, hızlı yemek, çok sık ya da çok seyrek yemek, gece yatmadan önce yemek durumlarında oluşabilir. Obez bireylerin hayatına bakıldığında geçmiş dönemde bol miktarda şeker, şekerli gıda, yağlı gıda ve hazır gıda tükettikleri görülmektedir. doğru beslenme demek kalori miktarı çok yüksek olan besinleri tüketmemek demektir. Ayrıca bu durumda yemek aralarında kalori bakımından zengin “abur cubur” yiyeceklerin atıştırılmasının önlenmesi, taze meyve, sebze ve kuru baklagiller gibi posalı yiyeceklerin alınmasının desteklenmesi anlamına gelmektedir.
Büyüme evresinde olan çocuklara diyet yaptırmak onların hayatlarından bir parça koparmak gibi olabilmektedir. Aynı zamanda bu durum onların büyümelerini de engelleyebilmektedir. Verilecek besinlerin normal büyümeyi sağlayacak, yeterli kalori ve gerekli besinleri içeren, protein, kalori ve yağ içeriği bakımından dengeli olmaları gereklidir. Çocukluk çağı obezitesini önleyebilece en önemli etken ailedir. . Çocukların birçok şeyi ailelerinden model alarak öğrendiği düşünüldüğünde, ailenin her şeyden önce çocuğa iyi bir model oluşturması gerekmektedir. Bu yüzden çocuğun yapmaması istenen davranışlardan ebeveynlerin de uzak durması, doğru bir yaklaşım olarak kabul edilmektedir. Dediğimi yap yaptığımı yapma der gibi söylenen her söz çocuğun ebeveynine olan inancını sarstığı unutulmamalıdır. Obezitenin engellenmesi bir matematik hesabı yapmak kadar kolaydır. Maalesef ki o hesapta giren kalori çıkan kalori miktarından az olmak zorundadır. Bu sebep ile birey kaç yaşında olursa olsun hareket etmeye teşvik edilmelidir. Televizyon ve bilgisayar karşısında geçirilen zamanın günde iki saat ile sınırlanması ve spor becerileri geliştiren planlı aktivitelerde yer alması önerilmektedir. Egzersizin süreklilik kazanması, şekil ve miktarından daha önemlidir. Sağlıklı yaşam sadece cümlelerde kalmaz bir hayat tarzı olarak benimsenebilirse birey obezitesini yendiğini görebilir. Sadece diyet yapmak, sadece psikoloğa gitmek, sadece spor yapmak obeziteyi önleyici unsurlar maalesefki değildir.
Özet olarak obezite:
- Yaşa uygun kalorili günlük diyetin uygulanması, tüketilen yiyeceklerin düzenli bir biçimde kaydedilmesi, haftalık kilo izlemi, yemekleri evde yemek ve bu sırada televizyon veya kitap okuma gibi dikkati başka yöne çeken uyaranların bulunmaması, yemekler arası atıştırmanın kaldırılması, üç ana üç ara öğün alınması ve günlük aktivitenin düzenlenmesi gibi tedbirler alınarak önlenebilir.
Sağlıklı yaşam bir kombinasyondur;
parçaları eksik bırakıldığında
maalesef ki anlamsızlaşır ve çirkinleşir.
Uzm. Klinik Psikolog-Bariatric Psikolog
Merve PEHLİVAN