Vücutdaki yağ kitlesinin aşırı artması sonucu meydana gelen beraberinde birçok hastalığa tek başına neden olabilen ve obezite dışında oluşabilecek bir çok hastalığında gidişatını olumsuz şekilde etkileyebilen multifaktöriyel bir hastalıktır. Psikolojik, metabolik, biokimyasal, genetik, çevresel ve fizyolojik bir çok neden obeziteye yol açabilmektedir.
Obezitenin tanımlaması için WHO’nun (Dünya Sağlık Örgütü) artık tüm dünyada ortak bir dil olarak kullanılan Vücut Kitle Indexi(VKİ), İngilizce adıyla Body Mass Index=BMI kullanılmakta olsa da günümüzde birçok otorite bunun çok yetersiz bir kriter olduğunu, kişinin kas kitlesinin, günlük aktivitelerinin, kol arkası kası (triceps) deri kalınlığının ve bel çevresi kalça çevresi oranının daha önemli olduğunu savunmaktadır. Özellikle karın çevresi yağlanmasının ve cilt altı yağlanmasının daha belirgin olduğu obezlerin, iç organ yağlanmasının daha belirgin olduğu obezlerden farklı değerlendirilmesi gerektiği savunulmaktadır.
Özellikle karın içi organlarda ki artmış yağlanmanın (visseral yağlanma) hipertansiyon, yağlı karaciğer hastalığı, kolesterol ve trigliserit yüksekliği, şeker hastalığı (tip 2 diabetes mellitus) ile birlikte daha sık görülebildiği metabolik sendrom denen hastalıkla birlikte daha çok görüldüğü ve çok önemli olduğu gösterilmiştir. Bu nedenle metabolik sendrom saptanan hastalara yapılan cerrahi girişimlere metabolik cerrahi denilmektedir.