Obezite ve obeziteyle birlikte ortaya çıkan hipertansiyon, dislipidemi, diyabet gibi ateroskleroza yol açan risk faktörleri kardiyovasküler hastalıkların oluşmasına neden olmaktadır. Koroner kalp hastalığı, periferik arter hastalığı, venöz yetersizlik, hipertansiyon, kalp yetersizliği, obezite kardiyomiyopatisi, kardiyak aritmiler obeziteye bağlı başlıca kardiyovasküler hastalıklardır. Obez hastalardaki kardiyovasküler hastalıkların oluşmasında kardiyovasküler risk faktörlerindeki artışın yanı sıra hiperinsülinemi, atriyal natriüretik peptit, renin, leptin, anjiyotensin gibi hormonlar ve kalbin hemodinamik iş yükünün artışı rol oynar.
Obezite ve kardiyovasküler hastalık arasındaki ilişki karmaşık olup sadece hipertansiyon, dislipidemi ve tip 2 diabetes gibi standart risk faktörlerinin varlığı ile sınırlı değildir. Obezite subklinik inflamasyon, endotel disfonksiyonu, artmış sempatik tonus, aterojenik lipid profili, artmış trombojenik faktörler ve obstrüktif uyku apnesi gibi birçok hastalık mekanizması yoluyla kardiyovasküler hastalığa sebebiyet verebilir. Tüm olarak düşünüldüğünde, fazla kiloluluk ve obezite koroner arter hastalığı, kalp yetmezliği ve kardiyak sistem üzerindeki etkilerinden dolayı ani ölümü de içeren birçok kardiyak komplikasyona yatkınlık oluşturur.
Obezite, kalbin yapısında ve fonksiyonunda çeşitli değişikliklere yol açabilir. Obezite kalp üzerinde yaratmış olduğu yapısal değişiklikler nedeni ile tek başına kardiyovasküler riski artırır. Obezite ve hipertansiyonun birlikte bulunması kalbin yapısı ve fonksiyonu üzerine olan etkinin çok daha şiddetli olmasına yol açar.
KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLARIN RİSK FAKTÖRLERİ
- Yaş ( erkeklerde ≥ 45, kadınlarda ≥ 55 veya erken menopoz )
- Ailede kalp hastalığı öyküsü ( birinci derece akrabalardan erkekte 55, kadında 65 yaşından önce koroner arter hastalığı öyküsü )
- Sigara içmek
- Yüksek kan basıncı ( hipertansiyon/ kan basıncı 140 / 90 mmHg’ın üzerinde olması)
- Hiperkolesterolemi ( total kolesterol 200 mg/dl’ın üzeri LDL – kolesterol ( kötü kolesterol ) 130 mg/dl’ın üzeri)
- Düşük HDL-kolesterol ( iyi kolesterol ) değeri ( <40 mg/dl )
- Diabetes mellitus
- Obezite
- Stresle baş edememe
- Fazla alkol tüketimi
- Fiziksel aktivetenin az olması ( egzersiz azlığı )
- Doğum kontrol hapı kullanımı ( sigara içiliyorsa )
- Menopoz
Bunlar arasında obezite, sigara ile birlikte en önemlilerinden biridir. Obezitenin kardiyovasküler hastalıklar için bağımsız bir risk faktörü olması yanında, hipertansiyon gibi diğer risk faktörlerine de yol açarak etkili olduğuna dair kanıtlar giderek güçlenmektedir. Epidemiyolojik çalışmalar obezite ile kardiyovasküler hastalıklar ve hipertansiyon, hiperlipidemi gibi spesifik kardiyovasküler risk faktörleri arasında güçlü bir ilişki olduğunu göstermektedir.
Ağırlık kaybının LDL-kolesterol ve trigliserid düzeylerini düşürdüğü, HDL-kolesterol düzeyini artırdığı, bu değişikliklerin de lipid profilini düzelterek kardiyovasküler riski azalttığını göstermektedir.
Kilo vermek, kan basıncı ve dislipidemi üzerindeki olumlu etkileri, obezite nedeniyle oluşan hemodinamik yükü azaltması ve bu şekilde kardiyovasküler hastalığın önlenmesi ya da olumlu etkilenmesi nedeniyle kilo fazlalığı olan kilolu olarak tanımlanan VKİ >25 kg/m² ve özellikle obez ya da şişman olarak tanımlanan VKİ >30 kg/m² olan kişilere önerilmektedir.
Diyetisyen Hüsniye Rakipoğlu Odabaş