Obezite, aşırı kilolu olmak şeklinde ifade edilen, vücutta aşırı yağ birikmesi olan, ciddi bir sağlık sorunudur. Tedavi edilmediği durumlarda, hayat süresini kısaltabilen ve meydana gelen sağlık sorunları sebebiyle hayat kalitesini ciddi şekilde azaltan bir sorundur. Obezite, yalnızca kilolu olmak ile ilgili sorunlar sebebiyle tedavi edilmemelidir. Yol açtığı yüksek tansiyon, şeker hastalığı, uyku apnesi, kalp ve damar sorunları gibi birçok ciddi sağlık sorunu nedeniyle de tedavi edilmelidir. Obezite tedavisi için öncelikle diyet ve spor tedavi yöntemine başvurulmalıdır. Diyet ve sporun mutlaka uzman bir diyetisyen eşliğinde yapılması oldukça önemlidir. Kilo kaybı sağlanamadığı durumlarda cerrahi yöntemlere, ancak ve ancak doktor ve uzmanların kararı ile başvurulabilir. Vücut kitle indeksi 40 ve üzeri olan kişiler için en etkili tedavi yöntemi cerrahi yöntemler olup, vücut kitle indeksi 35 ve üzeri olan kşiler için obezite kaynaklı sağlık sorunları meydana gelmiş ise bu aşamada da uzman ekip onayı ile cerrahi yöntemlere başvurabilir. Cerrahi yöntemler kilo kaybını etkin şekilde sağlasa da bu aşamada hastanın davranışları ve ameliyattan sonra yaşam alışkanlıkları oldukça önem teşkil eder.
Obezite Nasıl Teşhis Edilir?
Obeziteyi öncelikli olarak teşhis etmek için beden kitle indeksi kullanılır. Beden kitle indeksi, diğer bir deyiş ile vücut kitle indeksi, kişinin vücut ağırlığı ile beraber boy uzunluğunun karesine bölünmesi ile elde edilir. Beden kitle indeksi 30 ve üzerinde olduğu durumlarda obezite teşhis edilir. Eğer vücut kitle indeksi 18.5 ve altında ise normal kilolu olarak kabul edilir, eğer 24.9 VKİ arasında ise fazla kilolu, 30-34.9 kg arasında ise I. derece obez, 35-39.9 kg arasında ise II. derece obez, 40 kg üzerinde ise III. derece morbid obez olarak kabul edilir.
Ancak bu değerler dışında yağ dokusunun hangi bölgede biriktiği de oldukça önemlidir. Deri altında ve özellikle de kalça bölgesinde biriken yağ dokusu, obezite ile ilişkili hastalıklarla çok sıkı ilişki göstermemektir. Bunun dışında yağ dokusunun göbek bölgesinde birikmesi olan elma biçimli obezite ya da diğer adıyla erkek tipi şişmanlık hastalıklar açısından daha fazla risk ortaya koymaktadır. Bel çevresinin erkeklerde 102, kadınlarda 88 santimetrenin üzerinde olması kardiyovasküler hastalık riski ile yakından ilişkili olmaktadır. Bu sebeple de yağın karın bölgesinde ve iç organlarda toplanması insülin direncine sebep olan bir unsurdur. İnsülin direnci ise obezite ile yol açtığı Tip 2 Diyabet, hipertansiyon, dislipidemi, koroner arter hastalıkları arasındaki riski arttıran en önemli unsurların başında gelir.
Obezite Tedavisi Nasıl Yapılır?
Obezite tedavisi öncelikli olarak hastanın durumuna göre karar verilerek uygulanan bir tedavidir. Çeşitli durumlarda kombine tedavi uygun olurken, bazı hastalarda tek bir tedavi yeterli olabilmektedir. Obezite tedavisinde kullanılan yöntemler 5 grup altında toplanmaktadır.
Öncelikli olarak tıbbi beslenme tedavisi uygulanmaktadır.
Diyet yaparken mutlaka uzman birinden destek alınmalıdır. Diyet tedavisi tamamen kişiye özgü olmalıdır. Bu tedavi yönteminde esas hedef, enerji açığı oluşturarak vücut yağ depolarında azalma sağlamaktır. Kas ve yaşamsal organlarda hücre kaybı olmadan yağ depolarında azalma sağlanmalı, vitamin, mineral ve elektrolit kaybı önlenmelidir.
Egzersiz tedavisi obezitede oldukça önemlidir.
Spora başlamadan önce mutlaka kalp ve solunum kontrolleri yapılmalıdır. Başlangıçta öncelikli olarak 30 ya da 40 dakikalık hafif egzersizler, git gide arttırılmalıdır. Haftada yaklaşık olarak 2 bin kalori harcamak ve bol bol yürüyüş yapmak gerekmektedir. Fiziksel aktivite sırasında travmadan kaçınmak da oldukça önem teşkil eden bir unsurdur. Aşırı obez bir kişinin basit egzersizlerle fizik aktiviteye başlaması ve dereceli olarak arttırılması en önemli unsurlardan biridir.Bu aşamada öncelikli olarak hastanın yaşı, eşlik eden kronik hastalıklar, semptomları analiz edilmeli ve bunlara uygun bir spor değerlendirilmesi yapılmalıdır. Obezlerin çoğu egzersize emniyetli olduğu için yürüme ile başlar. Haftada 3 gün 10 dk. yürüyüş ile başlanır. Haftada en az 5 gün 30-45 dk’ya artırılır. Bunun dışında yürüme mesafesindeki yerler için taşıt kullanılmaması, otobüsten bir durak önce inilmesi, asansör yerine merdiven kullanılması, arabanın mümkün olduğunca uzak yerlere park edilmesi yararlı olabilir.
Hastaların yaşam alışkanlıklarını değiştirmesi oldukça önemlidir.
Hastanın kendi yaşam alışkanlıklarını gözden geçirmesi ve değiştirmesi gerekir. Uyaran kontrolü ile beraber alternatif davranış geliştirme gibi olumlu hayat alışkanlıkları edinilmelidir. Pekiştirme ve kendini ödüllendirme ile güçlü bir irade sergilenmelidir.
Farmakolojik tedavi ile gerekli destek sağlanmalı.
Obezite tedavisinde doktorların önerisi ve reçetesiyle uygun ilaçlar kullanılır. Bu ilaçlar yalnızca doktor kontrollünde kullanılmalıdır. Mevcut sağlık sorunlarına göre gerekli kontrolleri sağlamak için verilebilir. Obezite tedavisinin başarılı olması için hastanın ilaç tedavisinin yanı sıra tıbbi beslenme tedavisi ve egzersiz tedavisini sürdürmesi ve düzenli olarak kontrollere gelmesi gerekmektedir.
Obezite tedavisinde en önemli yöntem cerrahidir.
Obezite tedavisinde en etkili yöntem cerrahi yöntemler olarak karşımıza çıkar. Besinlerle vücuda alınan enerjilerin azalması adına bariyatrik cerrahide hedef, besinlerin gastrointestinal sistemde emilimlerini azaltmaktır. Bu hedefle de bypass, gastroplasti, gastrik bantlama, gastrik balon vb. Tekniklerine sıkça başvurulur. Rekonstrüktif cerrahide ise amaç; vücudun çeşitli bölgelerinde lokalize olmuş mevcut yağ dokularının giderilmesi sağlanır.