Obez bireyler ile çalışmaya başlama aşamasında ilk olarak kendilerini oldukları gibi kabul etmeleri sağlanmalıdır. Bireyin kendini sevmesi ilk amaç olarak belirlenmelidir. Kendini olduğu gibi kabul eden birey bu sayede sosyal ortamlardan kaçma eğiliminden de vazgeçecektir. Bu sayede bedeni ile barışan birey sosyal ortamda bir yeri olduğunu fark edecektir. Bilindiğinin aksine obez bireyler kilo verdikçe sosyal ortama yakınlaşma ve daha çok kişi ile ilişkide olma davranışını göstermemektedir.
Bu bireyler sayısal olarak kilo kaybetselerde psikolojik olarak zayıfladıklarına inanmayabilmektedir. Aynı zamanda bireyin kiloluyken ki davranışları bu sebepler ile zayıfken de onu izlemektedir. Kendi kendine gerçekleşecek bir beden imajı düzelmesi ya da özgüven artışı beklenilmemelidir. Kendini toplumdan izole eden aşırı kilolu bir bireyin kilo verdikten sonra birden sosyalleşebilmesi oldukça güçtür.
Farklı bir noktadan bakılması gerekirse, kilo verme ile birlikte kendi kendine gelişen olumlu beden imajı bireyin bu güveni nasıl kullanacağını bilmemesi sebebi ile kilo artışı alımı ile sonlanmaktadır. Dolayısıyla bireyin özgüveni ve beden imajı kiloyla bağıntılı olması kalıcı olmayacaktır ve kilo alındığı zaman birey ayni problemleri tekrar yaşanacaktır.
Bireyin özgüveninin geliştirilmesi ve bedeni ile ilgili algı geliştirmesi için kilo kontrolünün yanı sıra psikolojik destek gerekmektedir.
Böylece, birkaç kilonun geri alınması halinde kişinin başarısızlık duygusuna kapılıp yemeğe sığınmasını engelleyecektir.
Bir birey için önemli olan her davranışın devamlılığını
ve kalıcılığını sağlayabilecek davranışlar
geliştirebilmektir.
Uzm. Klinik Psikolog- Bariatric Psikolog
Merve PEHLİVAN