Tüm Dünya ülkelerinde olduğu gibi, ülkemizde de; yaşam tarzında ki değişimler, beslenme ve fiziksel aktivite alışkanlıklarının hızla değişmesi sonucu, obezite, halk sağlığını önemli ölçüde tehdit etmeye başlayan ve sıklığı giderek artan bir sorun halini almıştır. Ülkemizde yaklaşık olarak 20 milyon kişinin şişman ya da obez olduğu sanılmaktadır.
Avrupa Ekonomik İşbirliği Örgütü (OECD) raporlarına göre 1980 yılına kadar 10 kişiden 1’i ve / veya daha azı obezken daha sonra, 34 OECD ülkesinden 19’unda bu oran iki ya da üç kat artmıştır. ABD, İngiltere, Avustralya’nın fazla kilolu (BKİ≥25 kg/m2) oranının 2020 yılında %70’ler civarında olacağı tahmin edilmektedir. Türkiye’de 2003 için obez oranı % 12,0 iken 2008 yılına göre obez oranı %15,2’den, 2010’da 16,9’a, 2012 ise % 17,2’ye çıkarak artış göstermiştir.
Türkiye Diyabet, Hipertansiyon, Obezite ve Endokrinolojik Hastalıklar Prevalans Çalışması (TURDEP-II) Türkiye’de diyabet ve obezite oranlarındaki artışın endişe verici boyutlarda olduğunu gösterdi. Çalışmaya göre, son 12 yılda diyabet sıklığı %90 artarak, %7.7’den %13.7’e çıkarken obezite oranı %44 arttı.
Türkiye genelinde 15 ilden 540 merkezde 26.499 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen çalışmadan elde edilen veriler ülkemizde diyabet ve obezite tablosunun ciddi oranlarda kötüleştiğini gösteriyor. Çalışmada obezite sıklığı %32 olurken 12 yıllık süredeki artış %44 olarak saptandı. Çalışmanın sonucuna göre diyabet sıklığı %90 artarak, %7.7’den %13.7’e yükselirken obezite oranlarında %44 artış saptandı. Aynı süreçte erişkin nüfusun yaş ortalaması 4 yıl, boy uzunluğu 1 cm, kadınların vücut ağırlığı ortalama 6 kg, erkeklerin vücut ağırlığı ortalama 8 kg arttı. Yine kadınların beli 6 cm, kalçaları 7 cm, erkeklerin bel çevresi 7 cm, kalçaları ise 2 cm kalınlaştı.
TURDEP-I’de şişmanlık oranı %22 iken TURDEP-2 verilerinde %32 olarak bulundu. Yani %44’lük bir artış gözlenmiştir. Yine erkeklerdeki obezite oranlarının kadınlara yakın olduğu tespit edilmiştir. Daha önce erkeklerin %17’si ve kadınlarında %30’u obez iken oldukça ciddi sorunlar yaratabilen santral tipte obezitenin ülkemizde çok yaygın olduğunu görüldü. Kadınların %60’ında bu tür obezite varken erkeklerde bu oranın %40 olduğu görülüyor.
Obez bir kişinin normal ağırlıkta bir kişiye göre 8-10 yıl daha erken ölmesi olasıdır. Obez bir kişi herhangi bir yıl için normal ağırlıklı bir kişiye göre %25 daha fazla sağlık harcaması oluşturur. Obeziteye yönelik yapılan sağlık harcamaları, OECD ülkelerinin çoğunda toplam sağlık harcamalarının %1-3’ünü, ABD’de de ise %5-10’unu oluşturmaktadır. Bu oranın gelecekte daha da artması beklenmektedir. Bazı ülkelerde önümüzdeki 10 yılda her üç kişiden ikisinin obez olacağı tahmin edilmektedir. Obez sayısının artması, obezite cerrahi ( tüp mide ameliyatı ) tedavisnin önemini dünyada ve ülkemizde günden güne artırmaktadır.
Diyetisyen Hüsniye Rakipoğlu Odabaş