Obezite tedavisinde asıl hedef sağlığı tehdit eden fazla kilonun minimum komplikasyon ile güvenli bir şekilde azaltılması, obeziteden kaynaklanan yandaş hastalıkların kontrol altına alınması ve kaybedilen kiloların uzun sürede korunmasıdır.
Morbid obezite tedavisinde diyet düzenlemeleri ve düzenli egzersiz gibi uygulamalardan yanıt alınamadığı durumlarda ikincil tedavi yöntemi olarak ilaç tedavileri uygulanmaktadır. Diyet ve ilaç tedavisinin kilo kaybında başarı sağlayamadığı durumlarda üçüncül tedavi yöntemi cerrahi uygulamadır.
Cerrahiden tam olarak verim alabilmek için uzmanlaşmış bir ekip tarafından multidisipliner yaklaşım ile hastanın obezite profilinin çıkarılması, altta yatan endokrinolojik ve psikiyatrik bozuklukların analizinin yapılması, diyet programının düzenlenmesi, cerrahi öncesi ve sonrası fizik tedavi ve egzersiz programlarının ayarlanması ve hastanın yakından takip edilmesi gerekmektedir. Kapsamlı bir değerlendirme obezite cerrahı, diyetisyen, obezite koordinatörü, obezite ile uğraşan iç hastalıkları uzmanı, psikolog, psikiyatristler, anestezist, kardiyolog, fizik tedavi uzmanı ve diğer kalifiye sağlık çalışanları ile multidisipliner bir yaklaşım ile yapılmalı ve hastanın beslenme ve eğitim gereksinimleri belirlenmelidir.
Diyetisyenin obezite tedavisinde ki rolü, hem obezitenin belirlenmesinde hem de ameliyat öncesi ve sonrası süreçte büyük önem taşır. Amerikan Metabolik ve Bariatrik Cerrahi Derneği ‘ nin rehberine göre bariatrik cerrahi öncesi beslenme durumunun değerlendirilmesi ve beslenme eğitimi, bariatrik cerrahi sonrası beslenme durumunun takibi önerilmektedir.
Obez bireylerin beslenme durumlarının saptanmasında kullanılacak yöntemler;
- Hastanın öyküsü
- Beslenme ile ilintili öykü ( Besin ve sıvı alımı, diyete uyum öyküsü, ilaç kullanım durumu, hastanın tedaviye bakış açısı, psikolojik durumu, inançları ve davranışları)
- Alkol ve sigara kullanım durumu
- Aktivite düzeyi
- Biyokimyasal veriler
- Antropometrik ölçümler ( BKİ, bel çevresi vs. )
Bariatrik cerrahi sonrası önerilen beslenme takibinde ise; antropometrik ve biyokimyasal ölçümler, aktivite düzeyi, psikososyal durum, vitamin – mineral desteklerinin kullanım durumları, beslenme programına bağlılık, besin tüketim kaydının takibi yer almaktadır.
Ameliyat öncesi ve sonrası 1. 2. haftalarda, 1, 3, 6, 9. ay ve 2. 3. 4. 5. yıl sonrasında düzenli takiplerin yapılması önerilmektedir. Rutin kontrollerde gerekli görülen kan tahlilleri yapılarak herhangi bir vitamin – mineral eksikliği durumunda medikal ya da beslenme açısından gerekli önlemler alınmış olur. Cerrahi müdahalenin başarılı şekilde sonuçlanmasında ekip çalışması ve düzenli yapılan kontroller kaçınılmazdır.
Diyetisyen Hüsniye Rakipoğlu Odabaş