Obezite, bir kişinin vücut ağırlığının ideal olarak kabul edilen değerden % 15 daha fazla olması, yani tedavi edilmesi gereken şişmanlık olarak ifade edilmektedir. Erkeklerde vücuttaki yağ dokusu oranının % 25’in, kadınlarda ise % 30’un üzerine çıkmasıyla aşırı şişmanlık, obezite ortaya çıkar. Şişman insanlarda deri altındaki yağ oranının çapı büyür, yağ hücrelerinin sayısı artar. Bunun yanında karın içi, kalp zarı ve karaciğerde de yağ hücreleri hem hacim olarak büyür hem de sayıca artar. Kişinin aşırı şişman olması onun sosyal yaşamını, iş hayatını, kendine olan güvenini olumsuz etkilemektedir. Ancak bunlardan çok daha önemlisi; obezite kişinin hayati organlara zarar verir, ölümle sonuçlanacak hastalıklara yol açar. Bu bağlamda günümüzün modern dünyasında her yaşta sıklıkla karşılaşılan kalp ve damar rahatsızlıklarının, böbrek, karaciğer hastalıklarının başlıca sebepleri arasında obezite en önde gelendir. Aşırı şişmanlık olarak tabir edilen obezitenin sadece görsel, estetik anlamdaki olumsuzlukla değil, daha çok kişinin ömrünü kısaltan, ani ölümlere sebep olabilen etkilerden bahsedilmesi de bunlardan kaynaklanmaktadır. Bu kapsamda kalp ve damar hastalıkları, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, diyabet, böbrek, karaciğer hastalıkları, felç ve bazı kanser türleri direk ya da dolaylı olarak obezite ile bağlantılıdır.
Obezite nasıl tedavi edilir?
Obezitede tedavi, hastanın yaşı, hastalığın ilerleme durumu ve obziteye sebep olan faktöre göre değişiklik göstermektedir. Ancak genellikle uzman eşliğinde diyet ve egzersizlerle tedaviye başlanır. Bu uygulamalar cerrahi tedavinin öncesinde fayda sağlayabilmektedir. Obeziteye yol açan etken metabolik kaynaklı ise öncelikle bu sebebin ortadan kaldırılması amaçlı tedavi uygulanması gerekmektedir. Tüm bunlar bir yana obez ya da morbid obez vakalarında en etkili ve kesin tedavi yöntemi cerrahi operasyonlardır.
Obezite cerrahisi nedir, nasıl uygulanır?
Obezite cerrahisi, tedavi gerektiren şişmanlık vakalarında, diyet ve egzersizlerin fayda getirmediği durumlarda cerrahi operasyonlarla hastanın aldığı kiloları vermesi, eski sağlığına kavuşmasıdır. Obezite cerrahisi uygulamalarında temel hususlar; alınan kilolarla büyüyen, genişleyen midenin hacminin küçültülmesi ve bağırsağın kısaltılarak besinlerin emiliminin sınırlandırılmasıdır. Bazı obezite cerrahisi yöntemleri sadece midenin hacmini küçültür, bazıları sadece gıda emilimini kısıtlar, bazıları ise hem mide hacmini küçültür hem de besin emilimini kısıtlar. En etkili tedavi için hem midenin küçültüldüğü hem de besin emiliminin kısıtlandığı yöntem seçilmektedir. Hastanın ve hastalığın durumuna göre obezite cerrahisinde pek çok tedavi alternatifi bulunmaktadır. Mide kelepçesi, mide bandı, gastrik bypass, tüp mide ve Biliopankreatik Diversiyon gibi alternatifler günümüzde en sık tercih edilen obezite cerrahisi yöntemleridir. Hastanın konforu ve güvenliği ön planda tutularak açık ya da kapalı ameliyatlarla tedavi gerçekleştirilebilir. Obezite, pek çok hastalığı da beraberinde getiren komplike bir hastalık olduğundan, obezite cerrahisi de deneyim ve uzmanlık gerektiren bir alandır. Bu bağlamda cerrahi operasyona karar verilmeden önce birlikte seyreden diğer hastalık ve sağlık sorunlarının da ayrıntılı olarak analiz edilmesi ve her şeyden önce obeziteye yol açan temel etkenin ne olduğunun belirlenmesi esastır. Bu sayede hastanın obezite cerrahisi için uygun olup olmadığına da karar verilebilmektedir.
Obezite cerrahisi kimlere uygulanabilir?
• Obezite sorunu yaşayan kişinin ameliyat olabilmesi için öncelikle hormonsal veya metabolik her hangi bir sorununun olmaması gerekir. Aksi halde öncelikle var olan sorun tedavi edilir, ardından cerrahi işlem uygulanabilir.
• Obez olan kişi öncelikle uzman kontrolünde diyet ve egzersiz programları uyguladığı halde kilo verememiş ya da verdiği kiloları kısa sürede geri almışsa obezite cerrahisi uygulanır.
• Obezite hastası 15 yaşından büyük, 65 yaşından küçükse cerrahi operasyonla tedavi edilebilir.
• Obezite cerrahisinin tek seçenek olarak düşünülmesi için hastanın vücut kitle indeksinin % 35’in üzerinde olması gerekmektedir. Zira bu tür vakalarda diyet ve egzersizle tedavi mümkün olmayacaktır.
Obezite cerrahisi kimlere uygulanamaz?
• Obezite tedavi yönteminin belirlenmesinde en önemli kriter obeziteye sebep olan faktördür. Bu bağlamda tiroid bezi tembelliği, kortizon kullanımı veya endokrin organ hastalığı sebebiyle obezite gelişmişse tedavide cerrahi operasyon uygulanamayacaktır.
• Obez kişi ilaç, alkol, uyuşturucu gibi zararlı maddelere bağımlı ise obezite tedavisinde cerrahi yöntemler kullanılmaz.
• Tüm tedavilerde olduğu gibi obezite tedavisinde de hastanın psikolojik durumu önemlidir. Ağır psikolojik sorunlar yaşayan hastaların bu hastalıkları tedavi edilmeden cerrahi yönteme başvurulmaz.
• Hasta hamile ise ya da bir yıl içinde gebelik planlamaktaysa obezite cerrahisi uygulanamaz.
Obezite cerrahisinin faydaları nelerdir?
Şişmanlık başlı başına kişinin yaşam kalitesini düşüren iş ve sosyal yaşantısını olumsuz etkileyen bir hastalıktır. Bununla birlikte kalp ve damar hastalıkları, böbrek, karaciğer, diyabet, yüksek kolesterol, yüksek tansiyon gibi pek çok hastalığın gelişiminde de obezitenin etkisi büyüktür. Bu bakımdan obezite cerrahisi ile kilo veren ve eski sağlığına kavuşan hasta bu hastalıkların olumsuz etkilerinden kurtulacaktır. Şöyle ki; obezite cerrahisinden sonra yüksek tansiyon sorunu olanların tansiyon değerleri düşer, Tip 2 Diyabet sorunu olanların kan şekeri seviyeleri normalleşir, kalp hastalığı riski azalır. Bununla birlikte obeziteye paralel olarak seyreden uyku apnesi yavaş yavaş ortadan kalkar ve kişinin nefes alma zorluğu kaybolur.