Tıbbi Efsaneler: Obezite ile ilgili 5 yaygın efsane
Obezite ve sigara kullanımı, dünyada ve ülkemizde en önemli halk sağlığı sorunlarının başında yer almaktadır. Sigara kullanımı ve obezite gelişmiş ülkelerde azalmakta iken bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde çok daha fazladır. Her ikisinin de morbidite ve mortaliteyi artırıcı etkileri bulunmaktadır. Obezite ve sigara kullanımı bir araya geldiğinde akciğer, mide, gırtlak, yemek borusu kanseri gibi bir çok hastalığın oluşmasını arttırmaktadır.
Sigara içmeyi bırakan bireylerin iştahlarında ki artışa bağlı olarak geri kilo alabilecekleri ve sigara kullanımının zayıflama üzerine etkili olduğu düşüncesi tamamen yanlıştır. Sigara kullanımının kilo kontrolünde etkili bir yöntem olduğu düşünülmekteyse de bazı çalışmalar çok miktarda sigara içenlerin az miktarda içenlere göre daha kilolu olduklarını göstermiştir. Sigara ile vücuda alınan nikotin başlarda metabolizmayı hızlandırıcı etki yaparken, bu etki kısa bir süre sonra ortadan kalkarak bağımlığın yarattığı etkiyle metabolizma hızının yavaşlamasına neden olmaktadır. Sigara kullanımının insülin duyarlılığını azalttığı, abdominal bölgede yağ depolanmasını artırdığı bilinmektedir. Tüm bunlar gösteriyor ki sigara obezite için büyük bir risk oluşturmaktadır.
Yapılan bir çalışmaya göre sigara içen obezlerde içmeyen normal kilolulara göre beklenen ortalama yaşam süresi 13 yıl daha azdır.
Obezite Ameliyatlarında Sigaranın Olumsuz Etkileri
Obezite ameliyatı öncesi sigara içenlerin, az miktarda içenlere ve hiç içmeyenlere göre ameliyat sonrası komplikasyon oluşması riski daha yüksek olmakta birlikte yaraların iyileşme süresi uzamaktadır.
Sigara kullanımı ameliyat öncesi bırakılmadığı takdirde, hastalar öksürebilme ihtimalleri karşısında mide içi yara iyileşmesin de ciddi şekilde sıkıntı yaşayabilmektedirler.
Sigaranın içindeki nikotin ve diğer 140 adet kimyasal madde damarlarda daralmaya ve dolayısıyla ameliyat yerinde kanlanmanın azalması yolu ile yara iyileşmesini yavaşlamalara neden olmaktadır.
Ameliyat sonrası sigara içimine devam edildiği durumlarda nikotine bağlı olarak kanımızda ki oksijen miktarı azalır bu nedenle yaralar çok daha geç iyileşmesine sebep olabilir.
Ameliyatın ardından verilen anestezik ilaçlar nedeniyle yoğun bir balgam oluşumu gerçekleşebilir. Sigaradan dolayı ciğerlerimizde biriken balgam fazla olursa bu balgam ile birleşerek solunum yollarımızı tamamen tıkayarak nefes alıp vermede güçlükler yaşanabilir.
Ameliyatın sonrası içilen sigara midede asit salgısını arttırarak mide ve on iki parmak bağırsağında ülser gelişme riskini tetiklemektedir.
Obezite ameliyatı öncesinde alkol ve sigara alışkanlığınız var ise hekiminize, tüm ekibe ve anestezi uzmanına muhakkak bilgi verilmelidir. Ameliyat kararı alındıktan bir ay öncesinde sigara içiminin azaltılması, bir hafta öncesinde ise tamamen bırakılması ameliyatın daha rahat geçmesini ve sonrasında sigaraya bağlı oluşabilecek komplikasyonların azalmasını sağlayacaktır. Ameliyat öncesinde sigarayı bırakmış kişiler asla hiç sigara içmemiş kişiler gibi olmayacaklardır. Sadece sigaranın zararlı etkilerinden bir nebze olsun kurtulacaklar ve ameliyat risklerinin en aza indirilmesi mümkün olacaktır.
Elbette uzun yıllar sigara kullanan bağımlı kişiler için sigarayı bırakmak çok kolay olmayacaktır. Belki de ameliyatın sağladığı iştah kontrolüyle birlikte sigarayla da baş edebileceksiniz. Yeni bir mideyle hayatınızda yeni bir sayfa açtığınızı unutmayın…Yeter ki bu ameliyatı olmayı istediğiniz karalıkla bu işe odaklanın!
Bu yükün altından tek başınıza kalkamayacağınızı düşündüğünüz takdirde ameliyat olmaya karar verdiğiniz ekipte ki psikologtan ya da uzman bir kişiden konuyla ilgili yardım almayı ihmal etmeyin.
Diyetisyen Hüsniye Rakipoğlu Odabaş
Related posts
