1 – Obezite ameliyatları arasından en masum olan ameliyatlardan birisi tüp mide ameliyatıdır. Tüp mide diğer emilim bozucu ameliyatlarla kıyaslandığında barsak fizyolojisini bozmayan bir ameliyattır. Operasyonun iki temel amacı vardır. Birincisi mide hacmini küçültüp bireyin daha az yemesini ve daha kısa sürede doymasını sağlamak. Bu şekilde enerji alımını kısıtlamak. İkincisi Ghrelin denen iştah hormonun salgılandığı midenin fundus bölümünü çıkartıp hastanın iştahının baskılanmasını sağlamaktır. Tüp Mide Ameliyatında ghrelin üretilen midenin fundus bölgesi çıkarıldığından iştah da azalmış olur ve kilo kaybı meydana gelir. Karından 1-2 cm deliklerden laparoskopik ( kapalı ) yöntemle midenin üçte ikilik bölümünü stapler adı verilen özel aletlerin yardımı ile kesip çıkartmaya dayalı “restriktif” , yani gıda alınımını “kısıtlayıcı” bir girişimdir.
2 – Mide çıkışında ki pylor denen kas korunduğu için barsaklara ani yemek geçişine bağlı olarak gelişen dumping sendromu görülmez yada tersine barsaklardan mideye safra reflüsü olmaz lakin özefagus dediğimiz yemek borusuna asit reflüsünü artırabileceğini destekleyen yayınlarda mevcuttur.
3 – Düşük maliyetli , uygulaması kolay ve komplikasyonları diğer bağırsaklarda yer değistirme ile gerçekleştirilen obezite ameliyatlarına göre bir emilim bozukluğu yapmadığından kısmen daha kolay tolere edilebilen hasta mobilizasyonu daha kolay bir ameliyattır.
4 – Tüp mide ameliyatı mide ’’ by-pass’’ ı ve özellikle ‘’ duodenal switch ‘‘ le kıyaslandığında daha az risk taşıyan bir ameliyat olduğundan, yüksek risk grubunda değerlendirilen süper obez hastaların öncelikle fazla kilolarının verilmesi için bir basamak olarak kullanılabilir. Sonrasında by-pass ve duodenal switch ameliyatları daha rahat, risksiz, kolaylıkla ve daha başarılı sonuçlarla yapılmaktadır.
5 – Tüp mide ameliyatı obeziteye bağlı tip II şeker hastalığını, kilo kaybıyla ve azalan insülin direnciyle ortadan kaldırabilmektedir. Hatta bazı çalışmalar; kilo kaybı olmasızın ameliyattan birkaç gün sonra tip II diyabette olumlu etkiler gözlediğini göstermektedir. Kilo kaybı üzerinden olmayan bu direk etki tam da aydınlatılamamış olan bazı hormonal mekanizmalar üzerinden gerçekleşmektedir.
6 – Hastaların tüp mide ameliyatı sonrası tekrar morbid obez olma ihtimalleri son derece düşük oranlarda seyretmektedir. Bu oran % 3-4 ‘ leri geçmemektedir. Ameliyat sonrası ölüm riski ise % 0.1 gibi düşük oranlardadır.
7 – Tüp mide ameliyatı sonrası yaşam boyu vitamin – mineral ilaçlarının sürekli olarak kullanımına gerek duyulmaz. Ancak malabsortif (barsakların bir kısmından emilim engellenen) ameliyatlarda yaşam boyu vitamin – mineral haplarına ihtiyaç duyulmaktadır.
8 – Tüp mide ameliyatı sonrası hasta daha çabuk normal yaşantısına uyum sağlar. Hasta ilk gün mobilize olur, post – op 3. gün hastaneden taburcu olup, yaklaşık 1 hafta içerisinde iş hayatına ya da günlük işlerine dönebilir.
Diyetisyen Hüsniye Rakipoğlu Odabaş
tüpmide için bilgi almak istiyorum.
Detaylı bilgi almak için 05412861694 ten bize ulaşabilirsiniz