Bireylerde davranış süreci nasıl açığa çıkar öncelikle buna bir göz atalım..
Bir davranışın aslında meydana gelmesi için bir çok sebep vardır. Bunlardan bir tanesi de sosyal öğrenmedir. “Bireyleri gözlemleyerek çevreden öğrenme” veya “toplum içinde toplum için öğrenme” olarak da tanımlanabilir. Bireyler yaşamları içerisinde gördükleri bireyleri gözlemleyerek bir davranışın pekiştirildiğini veya cezalandırıldığını bu yöntem ile öğrenmektedir.
Bisiklet sürme, yüzme, yemek yeme, üzülme, sevinme gibi pek çok beceri deneme-yanılma ile öğrenilirken, bazı beceriler ise başkalarını gözlemleyerek öğrenilmektedir. Her zaman her davranışı deneme-yanılma ile öğrenmek mümkün olmamaktadır. Örneğin zehirli bir yılanın tanınması ancak deneme-yanılma yöntemi ile gerçekleştirilmektedir . Çevreden gelen uyarılar, anlatılan kötü tecrübeler bu yılanların zehirli olduğunu bireye öğretebilmektedir. Bu öğrenme sayesinde birey yaşamının ileriki dönemlerinde bu yılan ile karşı karşıya kalma ihtimaline karşı davranış örüntüsü geliştirebilmektedir.(Örn: karşılaştığında kaç kendini kurtar veya kal ve savaş tepkilerini bilincinin bir kenarına yerleştirmek.)
Bireylerin sosyal hayat davranışları iç açıları eşit olan bir üçgene benzetilmektedir.
Peki bu üçgen bir bireyin obez olmasına sebep olabilir mi?
Çevre koşulları obezite hastalığının gelişimini etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Obezite, çoğu kez öğrenilmiş bir yeme davranışının sonucudur. Birey ve ailenin yeme alışkanlıkları, öğün düzeni, en fazla tüketilen besinler ve egzersiz gibi yaşam tarzının yanı sıra kültürel faktörlerden etkilenmektedir. Ayrıca ailede başka obezlerin olması, genetik etkilerin yanı sıra bireyin bu davranışın kabul gördüğü bir çevre yaşamını sürdürmesi davranışı tetiklemektedir. (Örn: bir çocuk aile bireylerinde kilo fazlalığının olduğunu fakat bunun onlar için rahatsız edici bir durum olmadığını fark ederse yemek yeme davranışını arttırabilmekte ve gelecek dönemlerde bu davranışı kontrolsüzce uygular hale gelmektedir.)
Obezite, toplumun özelliklerine göre farklılık göstermektedir. Toplumun yeme alışkanlıkları, içerisinde yaşanılan ortam, çalışma koşulları ve genetik faktörler epidemiyolojiye etki eden faktörlerdir. Ancak tüm toplumlar için kabul edilen gerçek, yaşla birlikte obezitenin arttığı ve kadınlarda erkeklere oranla daha fazla görüldüğüdür.
‘Her davranışın kusursuz olması için verilen büyük mücadeleler, yapılan basit bir hata ve engel olunamayan suçluluk hissi. Yaşamın her alanında olduğu gibi kilo verme sürecinizde de kusursuz olmak sanıldığı kadar kolay değildir. Önemli karar verdiğiniz davranışın devamlılığının ne kadar uzun sürdüğüdür’.
Uzm. Klinik Psikolog/ Bariatric Psikolog
Merve PEHLİVAN