İnspeksiyon ile bir insanın şişman olup olmadığı anlaşılabilir. İdeal kilo, aşağıdaki gibi hesaplanır. Erkekte boyun ilk 152 cm için 48 kg, sonraki her cm için kg, bayanda ise boyun ilk 152 cm için 45 kg, sonraki her cm için 0.9 kg eklenerek belirlenir. İdeal kilosunun %2
1.Anamnez
Obezite hastalığı sınıfında bulunan kişilerinde üzerinde durulması gereken bazı önemli noktalar bulunmaktadır. Bunların başında ise hastanın hikayesinin çıkartılması ve geçmiş dönemlerdeki kilo alma sürecinin ve fazla kilolarının nasıl olumsuz etki oluşturduğu şeklinde bir hikaye oluşturduktan sonra tanı işlemleri daha sağlıklı oluşmaktadır. Bu noktada hastanın kendi kilo öyküsü ile beraber yaşamış olduğu ortam ve ailesinin de kilo hikayesinin oluşturulması gerekmektedir. Özellikle ülkemizde kilo alma dönemi olarak sigara kullanımını bıraktıktan sonra, iş ortamında yaşanan değişimler ve evlilik gibi dönemler görülmektedir.
2.Fizik Muayene
Obezite hastalarının fizik muayne döneminde kesin tanı koyabilmek için obezite sorununun derecesininde belirlenmesi gerekmektedir. Obezite derecesi hastanın vücut ölçülerine göre tespit edilmektedir.Hastanın kilosunun, boyunun karesine oranı olarak hesaplanan vücut kitle indeksi obezitenin tanımlamasında, açıklanmasında ve araştırılmasında bir ölçü olarak kullanılmaktadır. Erişkinlerde normal vücut kitle indeksi 18,5 ile 24,9 kg/m² arasındadır. Ulusal Kalp Akciğer ve Kan Enstitüsü, vücut kitle indeksi 25 ile 29,9 kg/m² olan hastaları şişman olarak tanımlamaktadır. Vücut kitle indeksi 30 kg/m² üzerinde olanları obez olarak sınıflandırır.
Ayrıca 30 ile 34,9 kg/m² olanlar sınıf 1 obez, 35 ile 39,9 kg/m² olanlar sınıf 2, 40 kg/m² üzerinde olanlar sınıf 3 şeklinde sınıflandırılmıştır. 1991 yılında Ulusal Sağlık Enstitüsü, morbid obez hastaları vücut kitle indeksi 35 kg/m² veya üzerinde olup, obeziteye bağlı sağlık problemi olan hastalar veya 40 kg/m² veya üzerinde olup, herhangi bir medikal komorbiditesi olmayan hastalar şeklinde tanımlamıştır. Koroner arter, periferal arter hastalığı, abdominal aort anevrizması, semptomatik karotis arter hastalığı, tip 2 diabet ve uyku apnesi komorbiditelerdir. Metabolik sendromu olan ve insulin resistansı tespit edilmiş hastalar da riski yüksek hastalardır. Süperobezite ise vücut kitle indeksinin 50 kg/m² veya üzerinde kişiler için bazen kullanılan bir deyimdir. ölçümlerinin yapılması ve obezitenin sebep olduğu hastalıkların bulgularının aranması gerekir. Hastanın kilosunun, boyunun karesine oranı olarak hesaplanan vücut kitle indeksi obezitenin tanımlamasında, açıklanmasında ve araştırılmasında bir ölçü olarak kullanılmaktadır. Erişkinlerde normal vücut kitle indeksi 18,5 ile 24,9 kg/m² arasındadır. Ulusal Kalp Akciğer ve Kan Enstitüsü, vücut kitle indeksi 25 ile 29,9 kg/m² olan hastaları şişman olarak tanımlamaktadır. Vücut kitle indeksi 30 kg/m² üzerinde olanları obez olarak sınıflandırır. Ayrıca 30 ile 34,9 kg/m² olanlar sınıf 1 obez, 35 ile 39,9 kg/m² olanlar sınıf 2, 40 kg/m² üzerinde olanlar sınıf 3 şeklinde sınıflandırılmıştır. 1991 yılında Ulusal Sağlık Enstitüsü, morbid obez hastaları vücut kitle indeksi 35 kg/m² veya üzerinde olup, obeziteye bağlı sağlık problemi olan hastalar veya 40 kg/m² veya üzerinde olup, herhangi bir medikal komorbiditesi olmayan hastalar şeklinde tanımlamıştır. Koroner arter, periferal arter hastalığı, abdominal aort anevrizması, semptomatik karotis arter hastalığı, tip 2 diabet ve uyku apnesi komorbiditelerdir. Metabolik sendromu olan ve insulin resistansı tespit edilmiş hastalar da riski yüksek hastalardır. Süperobezite ise vücut kitle indeksinin 50 kg/m² veya üzerinde kişiler için bazen kullanılan bir deyimdir. Vücut kitle indeksi, vücut yağ oranıyla, tam olmamakla birlikte, yakın bir ilişki içerisindedir. Fakat bu değer bize vücut yapısı ve yalın vücut kitlesi gibi bazı önemli potansiyel faktörler hakkında bilgi vermemektedir. Yapılan araştırmalar sonucunda
Erkeklerde 102-103 cm
Bayanlarda ise 88-89 cm olarak değerlendirilmektedir.
Antropometrik Ölçümler
Antropometrik değerlendirme, özellikle büyüme değerlendirmesi ve enerji – protein alımındaki kronik dengesizlikleri saptamak açısından önemlidir. Antropometrik indeksler ham veriler (yaşa göre ağırlık, yaşa göre boy v.b.) veya bu verilerin kombinasyonları (boy-deri kıvrım kalınlığı v.b.) sonucu elde edilirler. Büyümeyi ölçen antropometrik testlerin yanında, vücut içindeki yağ ve protein kısımlarını ölçmeyi amaçlayan testler de vardır. Bu yöntemler halk sağlığı taramalarında olduğu gibi hastane ortamında kronik malnutrisyonlu hastaların beli
Vücut Yağ Miktarının Değerlendirilmesi
Deri kıvrım kalınlığı: Bu yöntemin ciltaltı yağ dokusunu, dolayısıyla toplam yağ miktarını değerlendirdiği düşünülmektedir. Yaş, ırk, cinsiyet ve vücut ağırlığı ile ciltaltı yağ/toplam yağ oranı değişir. Ölçüm için en çok kullanılan bölgeler aşağıda sıralanmıştır.
Triseps deri kıvrım kalınlık ölçümü en çok kullanılandır. Erkeklerde 19 mm, bayanlarda 30 mm’den küçük olması normal olarak değerlendirilir.
Biseps deri kıvrım kalınlığı ölçümü
Subskapular deri kıvrım kalınlığı, bayanlarda 27 mm,erkeklerde 22 mm’den küçük değerler normal kabuledilir.
Suprailiak deri kıvrımı
Midaksiller deri kıvrımı : Ciltaltı yağ do
Bel-kalça oranı: Ciltaltı yağ dokusunun ve intraabdominal yağ dokusunun dağılımını tanımlamak için kullanılan basit bir yöntemdir. Bel/kalça oranı normalde <0.85′ dir. Bu parametre daha çok obezite ile atheroskleroz ve makrovasküler hastalık arasındaki ilişkiyi göstermektedir. Bel/kalça oranının 1.0’dan fazla olmasının mortalite ve morbiditeyi artırdığını gösteren yayınlar vardır.
Ekstremite yağ alanı: Deri kıvrım kalınlığı ve ekstremite çevresinin ölçümünden hesaplanan ekstremite yağ alanı, antropometrik indeksler için kullanılabilir. Vücut toplam yağ miktarını belirlemede tek deri kıvrım kalınlığı ölçümünden daha güvenilirdir. Fakat ödemi ve asiti bulunanlarda kullanılmamalıdır. Ayrıca ileri malnutrisyonu olan hospitalize hastalarda güvenilir değildir.
Deri kıvrımı ölçümü-vücut dansitesi: Birçok yerden alınan deri kıvrım kalınlığı ölçümleri vücut dansitesini hesaplamak için kullanılabilir. Vücut dansitesinden de empirik formüller ile toplam yağ yüzdesi hesaplanabilir (19).
3.b-Yağsız kitlenin değerlendirilmesi: Yağsız kitle su, protein ve minerallerin bir karışımıdır. Bunun için kol-kas çevresi ve kol-kas alanı ölçümleri kullanılır.
Kol çevresi ölçümü: Kol hem kas hem de deri altı yağ dokusu içerdiği için bunun ölçümündeki düşüş her ikisindeki düşüşü yansıtabilir. Gelişmekte olan ülkelerde bu ölçüm kas bölümü için kullanılabilir. Kas çevresi ölçümü toplam kas miktarını belirlemek için kullanılır ve saha taramalarında tercih edilir.
Kol-kas alanı: Bu ölçüm kas çevresi ölçümünden daha güvenilirdir, az değişiklikleri bile gösterebilir. Bu ölçüm % 20-25 oranında fazla bir ölçüm yapabilir. Bunun için düzeltilmiş formüller vardır. Elde olunan sonuçtan kadınlarda 6.5, erkeklerde 10.0 çıkartılması düzeltilmiş formüldür. Şişman ve yaşlı insanlarda kullanılmamalıdır.