Obezite sorunu dünyada olduğu kadar ülkemizde de yaygınlık göstermeye başlamış durumdadır. Obezite hastaları kendi çabaları ile kilo verme serüveninde genellikle başarıya ulaşamıyor. Bu durumda mutlaka cerrahi bir müdahale yapılması gerekiyor. Fakat kimi hastalar için mide küçültme ameliyatı yaşadıkları sorunun çözümü olarak görülürken kimi hastalar tarafından da ameliyatın büyük bir risk faktörü olduğu düşünülüyor.
Obezite Tedavisinin Riskleri Var Mı?
Her ameliyat kendi içerisinde çeşitli riskleri barındırıyor olsa da obezite için cerrahi müdahale denildiğinde hastalarda bir tedirginlik söz konusu olabiliyor. Oysaki bu ameliyat oldukça kısa bir süre içerisinde tamamlanıyor. Ayrıca ameliyat alanında tecrübe sahibi olan bir ekip tarafından yönetiliyorsa risk oranı en alt seviyeye düşürülmüş olacaktır.
Günümüzde artık tüp mide ameliyatları açık yöntemle yapılmıyor. Bu sayede hastada açılan kesinin büyüklüğü de en aza indirgenmiş oluyor. Bu sayede hastalar ameliyat sonrasında daha hızlı ve kolay bir iyileşme süreci yaşamış oluyor. Mide küçültme ameliyatı yapılarak obezite sorunu olan hastaların midelerinin %75’i ile %80’i alınıyor. Bu işlem sonrasında hasta artık doyduğunu hissetmeye başlayacaktır. Böylece hasta gün içerisinde kalorisi düşük ve daha küçük porsiyonlar ile beslenmeye başlayacaktır. Beslenme şeklinde değişme olan hasta bir süre sonra kilo vermeye başlayacaktır. Hasta ameliyatın ilk gününde sadece sıvı gıdalar tüketse de sonraki günlerde rahatlıkla katı gıda tüketimi de yapabilecektir.
Obezite ile mücadele eden hastalarda obeziteye bağlı olarak çeşitli rahatsızlıklar görülebiliyor. Özellikle Kalp ve damar hastalıkları, yüksek tansiyon ya da şeker hastalığı gibi hastalıkla obezite ile birlikte vücuda yerleşerek hayati risk taşıyor. Bu gibi durumlarda hastayı ameliyata almadan önce mutlaka bu konuda detaylı bir tarama yapılması gerekiyor. Bu taramalardan alınan sonuçlar hastanın ameliyat olmasında herhangi bir engel teşkil etmiyorsa mide küçültme ameliyatı için onay çıkacaktır. Ameliyat için onay ise sadece hastanı doktorundan çıkmıyor. Buna heyetin karar vermesi gerekir.
Kimler Tüp Mide Ameliyatı Olabilir?
Tüp mide olarak da tanımlanabilen bu ameliyat için özellikle vücut kitle indeksine bakılır. Bu sayı 40’ın üzerine çıkmışsa ameliyat yapılabilir. Obezite, hastanın sürekli kilo almasını ve bu durumun kontrolden çıkmasını ifade eden bir durumdur. Bu noktada 15-20 kg fazlası olan kişilerin obezite olarak adlandırılması oldukça zordur. Bu durumda olan kişiler diyet yaparak da istedikleri sonucu elde edebilir. Fakat son yıllarda diyet yapmak yerine tüp mide ameliyatı olmak isteyen kişi sayısında artış söz konusudur.
Ameliyattan sonra hastalar birkaç gün gözlem altında tutulduktan sonra taburcu edilir. Fakat hastanın durumu belli aralıklar ile kontrol edilir. Obezite hastaları ameliyatından sonra kilo alma konusunda tedirgin oluyor. Bu gibi durumlarda hastaların oldukça düşük bir kısmı kilo alıyor. Eski yeme alışkanlıklarını devam ettiren hastalar zaman içinde kilo alabiliyor. Fakat bu kilo hastayı yeniden obezleştirecek duruma çıkmıyor. Beslenme alışkanlığı yerleştikten sonra hastaların ameliyat sonrası 2 yıl boyunca ufak ufak kilo verdikleri görülüyor. Hastaların birçoğu 2 yıllık bir süreç içinde normal kilosuna kavuşmuş oluyor.
Ayrıca ameliyat ile birlikte pek çok hastada daha önce var olan kalp hastalıkları ya da hipertansiyon sorunlarının da zaman içerisinde ortadan kalktığı görülüyor. Doğru yapılmış olan bir tüp mide ameliyatı ile hastanın yaşam standartları maksimum seviyeye çıkarılmış olur. Ameliyat sonrasında hastaların mütemadiyen hareket etmeleri de iyileşme sürecini arttırmak için oldukça etkilidir.
Ameliyat sonrası verilen kiloya bağlı olarak vücutta sarkmaların yaşanması da doğal karşılanmalıdır. Bu durumda ilerleyen dönemlerde deri ameliyatı da yapılabilir.