Tıbbi Efsaneler: Obezite ile ilgili 5 yaygın efsane
Beslenme alışkanlıklarının git gide sağlıksız olması, yaşam şeklinin değişmesi, teknolojik gelişmeler, genetik ve hareketsizlik gibi birçok sebep dolayısı ile mide küçültme ameliyatları uygulanmaktadır. Zayıflamak için tercih edilen mide küçültme ameliyatı ile ilgili bilgi sahibi olmak, obezite gibi sağlık sorunlarında erken tedavi şansı yaratabilmektdir. Mide küçültme ameliyatı en çok Türkiye’de uygulanan bir cerrahi tedavi yöntemidir.
Mide Küçültme Ameliyatı Kimlere Uygulanmalı?
Mide küçültme ameliyatı ne yazık ki her kilo problemi olan hastaya uygulanamaz. Sağlık Bakanlığı tarafından, Sağlık Uygulama Tebliği’nde (SUT) yapılan değişiklikler göz önünde bulundurulduğunda operasyon için şart koşulan minimum vücut kitle endeksi 40’tan 35’e çekilmiştir. Obezite cerrahisi kapsamında uygulanan ameliyatlar; aşırı kilolu hastalar içinbaşvurulan tedavi yöntemleri olsa da mide küçültme işlemi her obez hastaya uygulanamamakttadır. Vücut kitle indeksinin 35 ve üzeri olması, eş zamanlı olarak obezitenin yol açtığı, şeker hastalığı, yüksek tansiyon, uyku apnesi, karaciğer yağlanması, kireçlenme, kolesterol yüksekliği, sindirim sistemi problemleri ve kalp hastalıkları gibi diğer hastalıkları bulunan kişiler için uygundur.
Bunun yanı sıra kilo vermek için belirli bir süre diyet, egzersiz gibi yöntemleri irade ile uygulamış ancak sağlıklı kilo verememiş kişiler için de uygulanabilir. Eğer kişi aşırı kilolu ise, ilk tercih edilmesi gereken yöntem elbette diyetisyen eşliğinde diyet yapmak olarak karşımıza çıkar. Obezite cerrahisi bu aşamada ilk tedavi yöntemi olarak tercih edilmemelidir.
Mide Küçültme Ameliyatının Riskleri Nelerdir?
Tıp alanında uygulanan her tedavinin belirli riskleri vardır. Grip tedavisinde kullanılan yöntemler bile olsa, herkesin bünyesi, yapısı ve tıbbi geçmişi farklı olduğu için riskler söz konusu olmaktadır. Mide küçültme ameliyatının da kendine has bazı riskleri bulunmaktadır. Bunlar; anestezi kaynaklı riskler dışında; nefes darlığı, enfeksiyon, ölüm, safra kesesi taşları, beslenme bozukluğu, kan pıhtısı, damar tıkanması, kanama, kaçaklar (Karın içi iltihap), kusma, fıtık olarak sayılabilir. Genel itibari ile bu riskler karın içi ameliyatların hepsinde görülebilen sağlık sorunlarıdır. Bunun yanı sıra mide küçültme ameliyatında görülen risklerin ciddiyeti oldukça enderdir.
Mide Küçültme Ameliyatı Sonrası Ölüm Riski Bulunur mu?
Operasyonların tamamında özellikle de mide ve bağırsak gibi daha ciddi ameliyatlarda çeşitli riskler söz konusudur. Bunlar; dikiş yerlerinin iyileşmemesi, enfeksiyon, karin içi iltihap vs. Olarak ifade edilebilir. Bu gibi durumlar; tüp mide ameliyatlarında da görülebilir. Bu durumda meydana gelen bu sorunlar kaçak olarak adlandırılmaktadır. Karın içi iltihapları eğer erken teşhis edilir ve tedavi süreci başlatılırsa, sorun ciddiyete binmeden ortadan kaldırılır. Ancak elbette bu gibi sağlık sorunları ihmal edilirse, ameliyatta anestezi kaynaklı riskler ortaya çıkarsa her ameliyatta olduğu gibi ölüm riski söz konusudur. Ancak mide küçültme ameliyatı sonucunda meydana gelen ölüm riski oldukça nadirdir. Obezite cerrahisi tam zamanlı yapılması gereken oldukça titizlik isteyen bir sağlık sorunudur. Bunun yanı sıra diğer mide ameliyatlarından teknik farklılıkları da bulunmaktadır. Obezite cerrahisi doktorlarını tercih ederken mutlaka dikkat edilmesi gereken unsur; ekiplerinde diyetisyenlerin ve obezite cerrahisi sonrası psikolojinizle ilgilenecek bir psikoloğun bulunup bulunmadığı olarak karşımıza çıkar.
Related posts
