Metabolik sendrom; kişide insülin direncinin başlamasıyla birlikte ortaya çıkan, abdominal obezite, yüksek tansiyon, kolesterol, diyabet, koroner arter hastalığı gibi pek çok hastalığın sistemik olarak var olduğu bir rahatsızlıktır. Yaş ilerledikçe görülme sıklığı da artan metabolik sendrom, erken dönemde teşhis edilmez ve tedaviye başlanmazsa ölümcül olabilmektedir. Rahatsızlığın metabolik sendrom olarak adlandırılabilmesi için birden fazla hastalığın aynı anda seyrediyor olması ve bunlardan birisinin mutlaka abdominalobezite olması gerekmektedir. Metabolik sendromlu obez, şişman kişilerde diyabet, kalp ve damar hastalıkları, yüksek tansiyon ve kolesterole yol açtığı için tedavisine en erken dönemde başlanmasında fayda vardır. Metabolik sendromlu kişilerde bulunan sistemik bozuklukların hepsi birbirini tetikleyen rahatsızlıklardır ve birbirlerinin hem sebepleri hem de sonuçlarıdır. Bu bakımdan metabolik sendromuntedavisinde de ilaç kullanımından önce bu sistemik rahatsızlıkların azaltılması yoluna gidilmektedir. Ancak altını çizmekte fayda vardır ki; tüm metabolik sendromlu hastaların öncelikli olarak sistemli bir diyet ve egzersiz programı uygulamaları esastır. Zira düzenli bir diyet ve egzersiz sayesinde yaklaşık % 10 oranında kilo veren hastaların metabolik sendrom ve onun bileşeni olan hastalıkların semptomlarının neredeyse hepsinde azalma gözlenmektedir.
Metabolik Sendrom Tedavisinde Diyet ve Beslenme
• Metabolik sendromun en önemli bileşeni abdominalobezitedir. Abdominal obezite, kadın tipi şişmanlık, bel çevresinde yağ birikmesidir. Bu bakımdan metabolik sendromun tedavisinde de en önemli ayak, kontrollü olarak kilo verilmesidir.
• Metabolik sendrom tanısı konan hastaların yeterli, dengeli, düşük kalorili, düşük karbonhidratlı ve kilo verme odaklı beslenmeleri gerekir. Bunun için öncelikle beyaz şeker, un, pirinç yerine, esmer un, şeker ve pirinç tüketilmeli, sebze ve baklagillerle beslenmeye özen gösterilmelidir.
• Metabolik sendrom hastaların iyi huylu kolesterolünü düşürüp kötü huylu kolesterolünü yükseltmekte, bu bakımdan da kalp hastalıklarının yaşanma oranı artmaktadır. İyi huylu kolesterolü yükseltebilmek için hastaların tavuk, yeşil mercimek, badem ve bulgur tüketimini artırmaları gerekir. Kilo vermek ve kötü huylu kolesterolü düşürmek için tereyağı, kuyruk yağı, krema, salam, sosis, sucuk, kırmızı et ve hazır kurabiye, kek gibi besinlerden uzak durulmalıdır. Bunların yerine ev yapımı hamur işi gıdalar ölçülü olarak tüketilmeli ve zeytinyağı, ay çiçek yağı tercih edilmelidir.
• Metabolik sendromun bileşenlerinden birisi olan yüksek tansiyon hayati sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Bunu önlemek için de sodyum bakımından zengin maden suyu, sodyum klorürlü sofra tuzları, salamura edilmiş besinler ve kaya tuzundan uzak durulmalıdır. Bunların yerine potasyum klorür içeren sofra tuzları kullanılmalı, ancak günlük kullanım oranı en fazla bir tatlı kaşığı kadar olmalıdır.
• Metabolik sendromlu hastalarda karaciğer ve böbrek hastalıkları sıklıkla görülmektedir. Bu bakımdan ıspanak, karnabahar, bezelye, nohut, mantar ve kuru fasulye kesinlikle tüketilmemeli, diğer taze sebze ve meyvelerle beslenmeye özen gösterilmelidir.
• Metabolik sendrom, diyabetle birlikte seyreden kimi zaman diyabetin nedeni, kimi zaman da sonucu olan bir rahatsızlıktır. Bu sebeple metabolik sendromlukişilerin kesinlikle rafine edilmiş beyaz şekerden uzak durmaları gerekir. Bu sebeple metaboliksendrom teşhisi konan kişinin kek, pasta, şerbetli tatlı gibi şeker kullanılan tüm gıdalardan uzak durması, tatlı yemek istediğinde bunları taze meyve, bal veya pekmezle tatlandırması esastır. Bunun yanında ara sıra minik bir parça bitter çikolata da tüketilebilir.
Metabolik sendrom tedavisinde fiziksel aktivitenin önemi
Metabolik sendrom ve şişmanlık neredeyse birbirini takip eden rahatsızlıklardır. Şişmanlığın, obezitenin temel sebepleri de sağlıksız beslenme ve yetersiz aktivitedir. Zira sağlıksız ve dengesiz beslenen kişi vücuduna gereğinden fazla kalori, enerji alır ve gerektiği kadar fiziksel etkinlikte bulunmadığında bu enerji birikerek vücutta yağ birikmesine sebep olur. Bu kilo artışı da başta obezite olmak üzere, diyabet, kolesterol, kalp, damar rahatsızlıkları gibi pek çok hastalığa davetiye çıkarır. İşte bu sebeple metaboliksendromun tedavisinde de diyetle birlikte fiziksel aktivite şarttır. Metabolik sendrom gibi pek çok hastalığın bileşimini kendinde barındıran bir hastanın ağır fiziksel aktivitelere zorlanması daha büyük hastalık ve sakatlıklara sebep olabilmektedir. Bu bakımdan günde yarım saat, 45 dakika tempolu yürüyüş, her gün 1000 adım atma, basit egzersiz programlarını sabah, akşam uygulamak kilo vermeye yardımcı olacaktır. hem sağlıklı beslenip hem de düzenli olarak spor yapan metabolik sendromluların birkaç ay içinde belirgin olarak kilo verdikleri gözlenmiştir. Kilosunun yaklaşık % 10’u oranında kilo vermeyi başaran hastaların da metaboliksendrom rahatsızlıklarından hemen hepsinin olumsuz etkilerinden hızla kurtulabildiği de bilinmektedir.
Metabolik sendrom tedavisinde ilaç kullanımı
Metabolik sendrom tedavisinde en önemli adımların diyet ve fiziksel aktivite olduğu bilinen bir gerçektir. Diyet ve fiziksel aktivite ile sonuç alınamayan morbid obez vakalarında obezitecerrahisine başvurulur. Ancak bunların yanında ilaç kullanımını gerektiren durumlar da söz konusudur. Zira insülindirenci, yüksek tansiyon ve kolesterol, obezite ve diyabet rahatsızlıklarının hastada ilerleme boyutuna göre dışarıdan takviyeler gerekebilmektedir. Bu bakımdan insülin direncini düşürmek için Metformin kullanılır ve bu sayede hastanın iştahı ve kanser gelişme riski de azalır. Bunun yanında kullanılan Glitazonlar ise insülin direncinin azalmasında yardımcıdır. İnsülin direnci için kullanılan bu ilaçların etkili olmadığı vakalarda da diğer ilaçlarla kombinasyon tedavileri uygulanır. Ayrıca Fibratlar serum kullanılarak iyi kolesterol yükseltilir ve kötü kolesterol düşürülür. Tüm bunlara ek olarak Tip 2 Diyabet ve koroner arter hastalığı varlığında ise asetilsalisilat kullanımı gerekmektedir. Tüm bu ilaçların ne kadar süre ve hangi dozda kullanılacağı doktorun takdirindeki hususlardır.
Klasik tedavi yöntemleri işe yaramadığında metabolik sendromda en etkili ve kalıcı tedavi metebolik cerrahi’dir. Ve metabolik sendromda başarısı %90 lardadır.