
Şişmanlıktan Zayıflık Yolunda Yaşananlar Adım Adım **8
Besin tüketme özellikle obezite problemi yaşan hastalarda genelde fiziksel açlıktan çok duygusal ihtiyaçları tatmin etme amacı ile kullanılmaktadır. Kilo verme sürecinde bu duygusal ihtiyaçlar cevap bulamamaktadır ve bu durum da pek çok sıkıntıya sebep olmaktadır. Bir çok klinik gözlem ve araştırmalar karşılaştırıldığında görüyoruz ki kişiler kilo verme süreci içerisinde depresyon, kaygı, sinirlilik hali yaşamaktadır.
En son yapılan araştırmalarda psikolojik destek ve davranışsal terapinin diyet programları süresince gerek duygu durum, gerek motivasyon açısından oldukça etkili olduğu sonucu bulunmuştur.
Kişi bu süreç içerisinde istediği kiloya düşmesi ile birlikte maalesef ki yeterli tatmin duygusunu yaşayamamaktadır. Yeterli tatmin duygusu ancak verilen kilolar bir süre sabit kaldığında ve kişi tekrar geriye almadığına inandığında yavaş yavaş ortaya çıkmaktadır.
Kişinin duygu durumunda pozitif yönlü değişim yaşaması insan ilişkilerinin de iyileşmeye başlamasını sağlamaktadır. İyileşen insan ilişkileri ile birlikte kişinin sosyal anksiyetesi düşmekte ve bu sayede tekrar sosyal ortamlara katılması ile birlikte hayattan aldığı doyum artmaktadır. Eğer, verilen kilo geri alınırsa kişi öfke, utanç, umutsuzluk duygusuna kapılabilir. Çevresi tarafından “iradesiz, kontrolsüz” olarak nitelendirileceği endişesi yaşar ve çoğu zaman da bu endişeler yersiz çıkmaz. Kişi asla başaramayacağını düşünebilir. Kilo verme programına bir daha geri dönmeyebilir ya da diyet yaptığını ‘belki yine başaramam’, ya da kilo verip tekrar alırım korkusu ile çevresinden gizler.
Özgüven Problemini çözmek sosyal yaşantınızı iyileştirecektir.
Obez bireyler ile çalışmaya başlama aşamasında ilk olarak kendilerini oldukları gibi kabul etmeleri sağlanmalıdır. Bireyin kendini sevmesi ilk amaç olarak belirlenmelidir. Kendini olduğu gibi kabul eden birey bu sayede sosyal ortamlardan kaçma eğiliminden de vazgeçecektir. Bu sayede bedeni ile barışan birey sosyal ortamda bir yeri olduğunu fark edecektir. Bilindiğinin aksine obez bireyler kilo verdikçe sosyal ortama yakınlaşma ve daha çok kişi ile ilişkide olma davranışını göstermemektedir.
Bu bireyler sayısal olarak kilo kaybetselerde psikolojik olarak zayıfladıklarına inanmayabilmektedir. Aynı zamanda bireyin kiloluyken ki davranışları bu sebepler ile zayıfken de onu izlemektedir. Kendi kendine gerçekleşecek bir beden imajı düzelmesi ya da özgüven artışı beklenilmemelidir. Kendini toplumdan izole eden aşırı kilolu bir bireyin kilo verdikten sonra birden sosyalleşebilmesi oldukça güçtür.
Farklı bir noktadan bakılması gerekirse, kilo verme ile birlikte kendi kendine gelişen olumlu beden imajı bireyin bu güveni nasıl kullanacağını bilmemesi sebebi ile kilo artışı alımı ile sonlanmaktadır. Dolayısıyla bireyin özgüveni ve beden imajı kiloyla bağıntılı olması kalıcı olmayacaktır ve kilo alındığı zaman birey ayni problemleri tekrar yaşanacaktır.
Bireyin özgüveninin geliştirilmesi ve bedeni ile ilgili algı geliştirmesi için kilo kontrolünün yanı sıra psikolojik destek gerekmektedir.
Böylece, birkaç kilonun geri alınması halinde kişinin başarısızlık duygusuna kapılıp yemeğe sığınmasını engelleyecektir.
Uzm. Klinik Psikolog- Bariatrik Psikolog
Merve PEHLİVAN