Ailenin Yeme Davranışı Üzerindeki Etkileri
Aile içerisindeki yeme tutumları ( babanın sebze tüketmemesi, annenin evde et ürünlerini çok fazla barındırmaması vb.) çocukların yeme düzeni üzerinde etkilere sahiptir. Çocukların sağlıklı beslenmeyi öğrenmeleri ve yemeğin hayatlarının devamı için gerekli enerji kaynağı olduğunun farkına varmaları son derece önemlidir.
Açlık
Bir çocuğu aç değilken yemek yemeye zorlamak veya morali bozukken al çocuğum bunu ye demek çocuğun biyolojik açlık hissini yok etmektedir. Çocuk bu noktadan sonra açlık ya da tokluk sinyallerini dikkate almaz ve istediği anda yemek yemeye ulaşmaya çalışır. Ebeveynlerin ‘Yemeğini bitirene kadar sofradan kalkmak yok!’ gibi ifadeler kullanması yaygındır. Çocuğun, tabağındakiher şeyi yemesi için ona baskı yapmak oldukça sakıncalıdır. Yemekle ilgili tartışmak, yemeği odak noktası haline getirir ve bunun hiç bir faydası yoktur. Çocuklar aç olduklarında yerler, açlıktan ölmezler dolayısıyla onları zorlamak bir sonuç vermez.
Seçici Yemek Yeme
Genellikle evde anne ve baba gözetiminde olan okul çağı öncesi çocuklarda daha fazla gözülmektedir. Çocuk kendi damak zevkine uygun 4-5 çeşit yemeği kodlar ve sadece onları tüketmek ister. Başka verilmeye çalışılan herhangi bir yiyeceği reddeder. Bu yiyecekler genellikle karbonhidrat ağırlıklı besinlerdir. Dolayısıyla kilolarında ve enerji durumlarında fazla değişiklik olmayabilir. Yalnız dengeli beslenememenin getireceği gelişimsel gecikmelere maruz kalabilirler. Aynı zamanda sadece belirli yiyecekleri yedikleri için yemek bulunan sosyal ortamlara girmekten kaçınabilirler. Bu da sosyalleşmelerinde problemlere yol açabilir.
Çocuğa zorla başka besinler yedirmeye çalışmak, yemediği zaman cezalandırmak sonuç vermeyeceği gibi daha fazla tepkiye neden olabilir. Dolayısıyla bu durumda ebeveynlerin bir uzmandan konu ile ilgili psikolojik destek alması gereklidir.
Duygu Duruma Bağlı Yemeği Reddetme
Çocuğun duygu durumuna bağlı yemeği reddetmesi veya kısıtlı yemek yemesi olarak tanımlanabilir. Genellikle depresyon, kaygı, kaygılı, üzüntülü durumlarda yemeği reddetmesi, takıntılı davranışlar, korku ve okula gitmeyi reddetme gibi özelliklerle birlikte görülür. Anoreksiya nervozadan farkı çocuk bedeni ve kilosu ile ilgili takıntılarından dolayı yemeği kesmiş değildir.
Psikolojik destek ile olumlu sonuçlar alınabilir.
Genellikle okul çağında görülen yeme fobisi yutkunmayı zorlaştıran bir durumdan sonra ortaya çıkar. Zor atlatılan bademcik enfeksiyonları ve/veya ameliyatı, bir şey yerken boğazına takılması ve boğulma korkusu yaşama, yeme fobisini tetikleyen olaylar arasında sayılabilir.
Çocuk yemek yerken yemeğin boğazına takılacağı ve boğulacağı korkusunu yaşar. Katı besinleri yemeğe karşı fobi geliştirebilir. Genellikle çorba, meyve suyu, yoğurt, muhallebi gibi yutması kolay besinlerle beslenir.
Bazı çocuklarda fobi o kadar gelişmiştir ki sıvı besinler de almayı reddedebilir. Bu durumda çocuğun besin desteği alması için hastaneye yatırılması gerekli olabilir. Yutma fobisi besin yetersizliğine bağlı sağlık sorunlarına sebep olabileceği için oldukça ciddi bir psikolojik bozukluktur.
Anne ve babalar bu durumda ciddi kaygılar yaşayıp çocuğa zorla yemek yedirmeye çalışabilir, yemedikleri zaman onlara öfkelenebilirler. Bu durumda çocuğun kaygısı artabilir. Yeme fobisinde tedaviye ne kadar erken başlanırsa o kadar çabuk sonuç alınır.
Fobi yerleştikçe tedavi güçleşecektir.
Uzm. Klinik Psikolog – Bariatrik Psikolog
Merve PEHLİVAN