Diyabet diğer bir ismi ile şeker hastalığı ameliyatı günümüzde en popüler ameliyatlardan biri haline gelmiştir. Genel olarak şeker hastalığı ameliyatı tip 2 diyabetle ilişkili olan birçok sağlık problemini iyileştirmekte ve hastaların hayat kalitesini arttırmaktadır. Tip 1 hastalarına uygulanamayan bu ameliyat yalnızca tip 2 şeker hastaları için uygun konumdadır.
Şeker Hastalığı Ameliyatı Herkese Uygulanabilir mi?
İlk olarak bilinmesi gereken tip 2 diyabetin yani diğer bir deyiş ile erişkin tip şeker hastalığı olan kişilerin cerrahi tedavi seçeneğinin bu ameliyat olduğudur. Yani tip 1 diyabet hastalarına bu ameliyat uygulanamaz. Tip 1 şeker hastalığı genellikle çocukluk döneminde başlayan bir hastalıktır. Pankreas bezi kan şekerini düşüren insülin hormonunu salgılayamaz. Bundan dolayı da dışarıdan insülin verilmediği taktirde hayatı sürdürmek ne yazık ki mümkün değildir. Ancak tip 2 diyabette vücutta hala insülin mevcuttur. Ancak bazı sebepler dolayısı ile direnç söz konusu olmaktadır. Genel olarak metabolik cerrahi olarak geçen şeker hastalığı ameliyatı tip 2 diyabeti ve vki’si 40 üzeri olan hastalara uygulanır. Vücut kitle indeksi olan vki’si 35 ve üzeri olan hastalarda endokrinoloji uzmanı onayı ile uygulanmaktadır.
Şeker Hastalığı Ameliyatı Dışında Hangi Ameliyatlar Yapılmaktadır?
Tek tip ameliyat her şeker hastası için uygun değildir. Bundan dolayı da her hasta için uygulanabilecek çeşitli ameliyat yöntemleri geliştirilmiştir. Bunlar; gastrik bypass, biliopankreatik diversiyon, sleeve gastrektomi (tüp mide), gastrik band (kelepçe), ileal transpozisyon, sleeve gastrektomi with transit bipartition ile sleeve gasterktomi olarak sayılabilir. Bu ameliyatların her biri farklı yöntemlerle uygulanmakta olup hangi ameliyat hasta için en uygunsa o ameliyat uygulanmaktadır.
Ameliyatla Şeker Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir?
Genel olarak şeker hastalığı ve obezite başta olmak üzere birçok sağlık sorununun esas sebebi hayat tarzı ve işlenmiş gıdaların sık sık tüketilmesidir. Vücut ve bağırsak sisteminin bu denli zararlı bir hayat tarzına alışamaması sebebiyle de hastalıklar ortaya çıkmaktadır. Fiziksel olarak hareketliliğin azalması, yanlış beslenme, stres gibi birçok unsur, şeker hastalığı için de riski tetikliyor. Genel olarak işlenmiş rafine gıdaların kalın bağırsağa yakın kısımlara ulaşmadan daha bağırsakların orta kesimine gelmeden emilmesi, insülin direncinde artma ile sonuçlanırken insülin duyarlılığının azalmasına yol açıyor. Bundan dolayı da şeker hastalığının çağımızda bu denli yaygın ve riskli bir hastalık olmasına yol açıyor. Bu olumsuz durumlara ek olarak egzersizin azalması, stres, sedanter hayat, aşırı yağlı besleneme sonucu gelen obezitenin eklenmesi tabloyu daha da ciddi ve riskli bir alana taşımaktadır.
Şeker Ameliyatlarında Nasıl Yollar İzlenir?
Şeker ameliyatı için izlenen yollarda esas amaç; besinleri emilmeden bağırsağın alt bölümlerine ulaştırarak söz konusu alanı uyarması ve insülin duyarlılığını yükselmeye sebep olan hormonların salınımını artırmasını sağlamak olmaktadır. Bu amaçla da bağırsakların üst ile alt bölümlerinde bulunan‘bypass’ adı verilen yer değiştirme ve yön değiştirme ile yapılmaktadır. Ameliyat süresi hastaya ve hastalığın evresine bağlı olmaktadır. Genel olarak tüm şeker ameliyatları kapalı yani laparoskopik yöntemle uygulanmaktadır. Ameliyatın tamamlanmasından 2 gün sonra hasta beslenmeye başlayabilir ve 4. Gün evine gidebilir.