Son dönemlerde sağlıksız besinlerin tüketilmesi nedeni ile şeker hastalığı yani diyabet sorunu çok sık görülmeye başlanmıştır. Açlık kan şekerinin 126 mg/dl’den fazla ya da kanda bulunan HbA1c seviyesinin % 6,5’ten daha yüksek olması durumuna şeker hastalığı denilmektedir. Ölçülen bu değerler ne kadar yükselir ise şeker hastalığının etkisi de o kadar yükselir.
Kontrol altına alınamayan şeker değerleri yükseldikçe kişinin tüm organları bu durumdan olumsuz etkilenir. Organların normal dengeleri bozulduğu zaman ise hasta ölüm riski ile karşı karşıya kalır. Bu nedenle şeker hastalığı önemsenerek tedavisine hemen başlanmalıdır.
Özellikle kilosu fazla olan kişilerde insülin direnci oluşması nedeni ile şeker hastalığı daha sık görülür. Tip 2 şeker hastalığı denilen bu sorun kalp ve damar sorunlarını da beraberinde getirmektedir. Şeker hastalığı tanısı koyulan kişilere öncelikle ilaç tedavisi uygulanır. Ancak uygulanan ilaç tedavisi ve beslenme şeklinin değiştirilmesi sonucunda şeker yüksekliği kontrol altına alınamaz ise cerrahi yönteme başvurulur.
Gerekli tedavilerin denenmesinden sonra olumlu sonuç alınamadığı zaman şeker hastalığı ameliyatı evresine geçilmektedir. Eskiden pek gelişmemiş olan ameliyat tedavisi teknolojinin gelişmesi ile beraber başarılı sonuçlar alınmasını sağlamaktadır. Peki, ameliyat süreci nasıl işler?
Şeker Hastalığı İçin Ameliyat Nasıl Yapılır?
Şeker hastalığının tedavisi için yapılan ameliyatın temel amacı, vücutta bulunan insülin oranının etkili bir şekilde kullanımını artırmak ve bu sayede insülin direncinin ortadan kalkması için ihtiyaç duyulan hormonal değişiklikleri başlatmaktır. Ameliyatın olumlu etkisi ile vücutta üretilen şeker hormonları etkin bir şekilde kullanılır ve insülin rezervleri de korunmuş olur.
Kişinin kilosuna ve şeker oranına göre en uygun tedavi yöntemi seçilerek Uluslararası standartlara uygun işlemler yapılmaktadır. Bu da başarı oranını artırarak hastaların sağlığına kavuşmasını sağlar. Metabolik Cerrahi de denilen ameliyatın obezite ameliyatlarından farkı vardır. Bu ameliyatta ince bağırsaklar baypas ile devre dışı bırakılmıyor. Bunun yerine yer değiştirme işlemi yapılıyor.
Ameliyatın en önemli adımı doğru hastanın seçilmesidir. Bu ameliyat sadece tip 2 diyabet hastalığı olan kişilere uygulanmaktadır. Ancak unutulmamalıdır ki, tip 2 diyabet hastalarının tamamına da bu tedavi uygulanmaz. Bu nedenle en doğru yöntemin hastaya uygulanmasına dikkat edilmelidir.
Şişmanlık ameliyatlarına benzer bir şekilde kapalı olarak yapılan tip 2 diyabet ameliyatı genel anestezi altında uygulanmaktadır. Bu sayede hasta acı veya ağrı hissetmez. Ortalama olarak 3-4 saat süren operasyonda karın kısmına delikler açılır ve bu deliklerden aletler ile girilerek işlem tamamlanır.
Ameliyat Sonrası Süreç
Ameliyat sayesinde yeni bir sindirim sistemi oluşturulmaktadır. Bu sayede alınan besinler mideden sonra ince bağırsağın sonuna gider. Bu da GLP-1 değerinin artmasına yardımcı olur. Erken dönem insülin salınımını düzenleyen bu durum şeker oranının azalmasını sağlar.
Vücut dokularındaki insülin direnci ameliyat sonrasında azalır. Kalori kontrol altına alınacağı için uzun süre kilo alımı durdurulmuş olur. Midenin hızlı bir şekilde boşalması sağlandığı için kilo verme kolaylaşmaktadır.