Şeker hastalığı beraberinde pek çok rahatsızlığı da getiren önemli problemlerden biridir. Özellikle bu hastalığın böbrek ve kalp gibi insan hayatı için kritik özelliklere sahip olan organlar üzerinde olumsuz etkisi bulunuyor. B gibi nedenlerden dolayı şeker hastalığı cerrahi müdahale ile kontrol altına alınmalıdır. Tip 2 şeker hastalığı bulunanlar ameliyat için uygun hasta grubu içerisinde yer alır.
Şeker Ameliyatı Hangi Sorunları Ortadan Kaldırır?
İnce bağırsağın yiyecek girişine kapatılması şeker hastalığı ameliyatı sağlanır. Bu işlem sayesinde vücutta kan şekeri değişikliklerinin önü kesilmiş oluyor. Tip 2 şeker hastalarında genellikle aşırı kilo gibi şikayetler söz konusu oluyor. Ameliyat sonrasında kan şekerinde düşme meydana gelecek olsa da hastaların ameliyat sonrasında kilo kaybı yaşayacaklarına dair bir beklentilerinin olmaması gerekiyor. Çünkü ameliyat ile vücutta hormonal dengelerin korunması sağlanıyor.
Ameliyat sayesinde mideye ulaşan gıdaların fazlaca emilime uğramadan bağırsaklara gönderilmesi sağlanır. Bu da insülin dengesini sağlamaya yardımcı olur. Başarılı sonuçları ortaya çıkaran ve hastalarda pek çok şikayetin son bulmasını sağlayan bu ameliyat ne yazık ki her tip şeker hastasına uygulanamıyor.
Hastalar içerisinde Tip 2 olarak adlandırılan gruba ameliyat uygulanması söz konusu olsa bile bu hastaların 0’üne ameliyat yapılması imkansızdır. Çünkü cerrahi müdahale için hastanın bazı koşulları sağlıyor olması gerekir. Örneğin ameliyata alınacak olan hastanın pankreasında mutlaka hala insülin üretimi sağlanıyor olması gerekir. Pankreasında insülin bulunmayan hastalar için bu ameliyat başarılı bir sonuç vermeyecektir. Bunun yanı sıra hastanın durumu giderek kötüleşiyorsa örneğin hastalık göz ve kalp gibi organların sağlıklı çalışmasını engelliyor ise ameliyat yöntemi tercih edilebilir.
Şeker Ameliyatında Risk Nedir?
Genel geçer bir ifade kullanmak şeker hastalığı ameliyatı sonrası durum için yanlış olacaktır. Çünkü ameliyat sonrasında ortaya çıkacak komplikasyonlar ya da iyileşmenin hızlı olması tamamen hastaların metabolik yapılarına göre değişiklik gösteriyor. Fakat genel anlamda oldukça olumlu sonuçları ortaya çıkaran ameliyat güvenilir bir tedavi yöntemi olmakla birlikte şeker hastalarının fizyolojik yapısını da en az bozan işlemlerden biri olarak ifade edilebilir.
Özellikle yapılan her tedaviye karşın olumlu bir sonuç alınamayan hastalarda ya da kan şeker değeri kontrol altına alınmış olmasına rağmen istenen düzeye ulaşamayan hastalarda bu yöntemin uygulanmasında yarar bulunuyor. Ayrıca şeker hastalığı ile obezite hastalığı ile de mücadelesi olan hastalar da ameliyat edilebilir.
Ameliyat olan hastaların büyük bir çoğunluğunda cerrahi müdahalenin olumlu sonuçları görülüyor. Hastaların kişisel hikayelerine ve genetik yapılarına göre de sonuçların farlılık göstermesi doğal karşılanıyor. Örneğin bazı hastalar tamamen ilaçlar ile vedalaşabiliyorken bazı hastalarda ise ilaç kullanımı en alt seviyeye kadar düşürülebiliyor.
Ameliyattan başarılı sonuçların çıkabilmesi için mutlaka öncesinde ciddi bir ön değerlendirilme yapılması gerekiyor. Yapılacak olan değerlendirmenin verdiği sonuçlara göre de uygulanacak olan tedavi yönteminin ne gibi katkısı olacağı değerlendirilmelidir. Bundan sonra ise cerrahi operasyon uygulama kararı verilir.