Obezite ameliyatı, obez hastaların kilo vermelerine destek sağlayan cerrahi ameliyatların bütünüdür. Gıda ya da besin emimlimlerinin ya da her ikisinin de azaltılmasını sağlayarak kilo vermeye destek olmaktadır. Bariatrik cerrahi olarak adlandırılan obezite ameliyatlarının tamamı, günümüzde başarılı olarak uygulanmaktadır.
Obezite ameliyatı, uygulanan ameliyat türünün şekline bağlı olarak ve hastanın ameliyat sonrası eforu da kilo kaybında en önemli faktördür. Hastanın kilo kaybını yalnızca ameliyata bağlı olmadığını bilmesi, ameliyat sonrası beslenme ve egzersiz programlarına devam etmesi gerektiğinin bilincinde olması oldukça önemlidir. Obezite ameliyatı sonra yaşam alışkanlıkları ömür boyu sürmektedir. Obezite ameliyatından sonra kilo verme hızı oldukça fazladır. Ancak hastanın beslenme ve spor programlarına uyması sayesinde bu kilo verme durumu kalıcı bir hale gelir.
Günümüzde teknolojinin oldukça ilerlemesi sayesinde, obezite ameliyatı konusunda da gelişmeler oldukça ilerlemiştir. Kapalı yani laparoskopik yöntemle uygulanan obezite cerrahisinden sonra iyileşme dönemi kısaltılmış ve hastaların günlük hayata dönme hızı yükselmiştir. Ameliyata bağlı riskler azaltılmıştır. Bu sebeple de ameliyat, her hastadan hastaya farklılık gösterse de genellikle doğru ve güvenli şekilde uygulanabilir. Ancak tekrar etmekte fayda var ki, bu ameliyatın etkilerinin kalıcı olması için ameliyattan sonra gerekli yaşam alışkanlıklarının benimsenmesi gerekmektedir.
Obezite ameliyatları ve çeşitleri:
Obezite ameliyatları iki farklı amaçla uygulanabilmektedir. Bunlar;
Kısıtlayıcı operasyonlarda, midenin hacim olarak küçültülmesi amaçlanır. Bu sayede hastanın yiyebbileceği besin miktarı azalır ve mideye giren besinler azalır.
Emilimi kısıtlayan operasyonlarda ise; besin emilimini azaltmak adına bağırsakların bir bölümü alınır.
Mide kelepçesi:
Besin kısıtlaması ameliyatı olan mide kelepçesi, 1-2 saatte tamamlanan bir obezite ameliyatıdır. Laparoskopik yöntemle uygulanır. Hasta genel anestezi altındayken yapılır. Midenin üst bölümüne şişen bir bant uygulanır. Mide bu sayede iki bölüme ayrılır. Üst bölümü küçük, alt bölümü büyük olarak ayarlanır. Geri dönüşümü olan bir işlemdir.
Tüp mide ameliyatı:
Halk arasında mide küçültme olarak bilinen tüp mide, gıda alımını kısıtlar. Midenin ortalama olarak %75’lik bölümü cerrahi olarak alınmaktadır. Kalan kısım ise bağırsaklara bağlanır. Geri dönüşsüz bir işlemdir. Laparoskopik yöntemle uygulanır. Hastanın normal hayata dönme süresi bu sayede hızlıdır.
Gastrik bypass:
Özellikle aşırı yemek yiyen hastalar için tercih edilen bu işlem, en eski obezite ameliyatlarının başında gelir. Alınan gıdalar kısıtlanır ve gıdaların emilimi azaltılır. Kısa sürede tamamlanan bir işlemdir. Midenin hacmi oldukça küçülür. Oluşturan küçük hacimli mide, ince bağırsaklara bağlanır. Midenin kullanılmayan bölümü alınmaz, midede kalır. Bu ameliyatta herhangi bir oragn kesilmez. Gene kapalı yani laparoskopik yöntemle yapılır. Bu sayede riskler azaltılmıştır..
Duodenal Switch:
Bu operasyon yalnızca başarılı, deneyimli ve alanında uzman cerrahlar tarafından uygulanmalıdır. Mide küçültülür ve yağ emilimi azaltılır. Yağlı besin tüketen hastalar için oldukça uygundur. Kapsamlı ve en başarılı kilo verme uygulamalarından biridir. Aşırı kilolu kişilerde, diğer yöntemlere göre (uygun hastalarda) daha başarılı olmaktadır. Duodenal Switch yöntemi ile hastanın kilo kaybı %90’ı bulabilir, şeker hastalıkları ve nefes tıkanıklığına %99 oranında çözüm sunar. Ameliyat ardından hastalarda kronik ishal vakaları görülebilmektedir.
Obezite ameliyatı kimler için uygundur?
Obezite cerrahisi, kilo sorunu olan herkese uygulanmaz. Uygulanması için belirli bir vücut kitle indeksine sahip olunması, sağlık sorunları, yaş gibi faktörler oldukça önemlidir. Özellikle obezite kaynaklı sağlık sorunları yani şeker hastalığı, uyku apnesi gibi durumlar söz konusu ise obezşte ameliyatı uygulanması gerekebilir. Bu kriterleden bazıları ise aşağıda verilmiştir:
• Hastanın en az 18 yaşında olması,
• Hastanın en fazla 56 yaşında olması (bazı ameliyatlarda bu sınır artabilir)
• Kişinin vücut kitle endeksi 35 ve 40 ise ya da obezite kaynaklı hastalık söz konusu ise,
• Obezite kaynaklı kalp hastalıkları, diyabet hastalığı, uyku apnesi veya yüksek kolesterolü varsa,
• Hormonal problemler söz konusu ise,
• Alkol ve uyuşturucu bağımlılığı söz konusu değilse,
• Hasta daha önce diyet ve egzersiz ile kilo kaybı vermeye çalışmış ancak başarısız olmuş ise, hasta obezite ameliyatı için uygun olabilir.
Obezite ameliyatı fiyatı nedir?
Obezite ameliyatlarının fiyatları her hastane ve merkezde farklılık göstermektedir. Ameliyatı gerçekleştiren doktorun deneyimi, başarı oranı ve hastanenin fiyat politikası gibi faktörler fiyat durumunda oldukça önemlidir.