
Çağımızın en tehlikeli sorunlarından birisi olan obezite; kişinin vücudundaki yağ oranının normalin üzerinde olması, kişinin tedavi edilmesi gerekecek derecede şişman olmasıdır. Herkesin boyunun uzunluğuna göre sahip olması gereken bir kilo miktarı vardır. Kilo işte bu normal kabul edilen değerin üzerine çıkmaya başladığında, kişi kıyafetlerinin dar gelmesinden, daha çabuk yorulmasından ve daha pek çok faktörden kilo almaya başladığını anlar. İşte tam da kilo almaya başlandığı fark edildikten sonra kesinlikle önlem alınması, yeniden ideal kiloya dönmeye çalışılması gerekir.
İdeal kilo nedir, nasıl hesaplanır?
Uzmanlar, herkes için ideal bir kilo birimi olduğu, herkesin kilosunun boyuyla orantılı olması gerektiğini belirtmekteler. İşte bu ideal kiloyu bulmanın yolunu da Dünya Sağlık Örgütü, Vücut Kitle İndeksi hesaplamasıyla ifade etmektedir. Vücut kitle indeksinde önemli olan kişinin boyuna ve cinsiyetine göre belli oranlar arasında olması, bu değerlerin altında olanlar zayıf, üzerinde olanlar da kilolu ya da obez olarak nitelendirilirler. İdeal kilonun hesaplanmasına olanak veren Vücut Kitle İndeksi kişinin boyunun karesinin alınıp, kilosunun bu boyun karesine bölünmesiyle elde edilmektedir. Şöyle ki 175 boyunda, 60 kilo olan bir kadının Vücut Kitle İndeksini hesaplamak için boyun karesi alınır. 175X175=30,625 Ardından kilosu boyun karesine bölünür. 60/30,625=19,5. Örnek verilen kadının vücut kitle indeksi 19,5 olarak bulunmuştur.
Vücut Kitle İndeksi değerleri neyi ifade eder?
Bir kişinin Vücut Kitle İndeksi; 18’in altındaysa kişinin normalden zayıf, 18,5-24,9 arasındaysa normal, 25-29,9 arasındaysa kilolu, 30-39,9 arasındaysa obez, 40 ve üzerindeyse morbid obez olarak nitelendirilir. Bu bakımdan kişinin Vücut Kitle İndeksi değeri 25’in üzerine çıktıysa kişinin sağlıklı beslenme ve kilo kontrolü açısından önlem alma zamanı gelmiştir. Aslında burada özellikle altı çizilmesi gereken husus şudur ki; Vücut Kitle hesaplamaları sadece yetişkinlerde değil, çocuklarda, gençlerde de çok önemlidir. Hatta kilo kontrolü, ideal kiloyu koruma hususlarına çocukluktan başlamak çok daha doğru olacaktır. Zira kilo alma sağlıksız beslenme ve hareketsiz yaşam alışkanlıklarından kaynaklanmaktadır. Eğer çocukluktan itibaren sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırılmazsa, ileriki yaşlarda obezite riski artarak devam edecektir.
Obeziteyi önleme yolları
Obeziteyi önlemek isteyen kişilerin öncelikle kilolarını kontrol altında tutmaya çalışmaları şarttır. Bu bağlamda çocukluktan itibaren sağlıklı, dengeli, çeşitli ve sadece gerektiği kadar yemek en doğru yoldur. Zira şişmanlamanın temel sebeplerinden birisi gereğinden fazla büyük porsiyonlarda beslenerek mideyi büyütmektir. Bir diğer sebep ise aşırı yağlı, tuzlu, şekerli hazır gıdalarla beslenme alışkanlığıdır. Özellikle büyük şehirde yaşayan insanların obeziteye meyilli olması da buradan gelir. Çünkü büyükşehirlerde yaşam hızlı ve yoğundur, insanlar yemek yapmaya, yemek yemeye fazla zaman ayıramadıkları için fast-food ağırlıklı beslenirler. İşte bunun önüne geçmek için genç, yaşlı, çocuk, yetişkin mümkün olduğunca doğal besinlerle, evde yapılan gıdalarla beslenmelidir. Ayrıca yine şişmanlığın temel sebeplerinden olan hareketsiz yaşamdan kurtulmak şarttır. İmkan varsa sağlıklı herkes günde yarım saat hafif tempolu yürüyüş yapmalıdır. Buna zaman ya da imkan yoksa asansör ya da yürüyen merdiven yerine merdiven, kısa mesafelere araçla gitmek yerine yürümek tercih edilmeli. Bununla birlikte sebze ve meyve ağırlıklı beslenmek, beyaz ekmek, şeker, un, tuzdan mümkün olduğunca uzak durmak obeziteyi önlemenin en basit yollarıdır.
Obezite tedavi yöntemleri
Obezite tedavisinde doktor, diyetisyen, psikolog ve fizyoterapist birlikte görev almaktadırlar. Zira obezitenin varlığında pek çok faktör birlikte rol almaktadır. Bu hastalığın tedavisinde hedef hastanın kilosunu devamlı olarak kontrol altında tutabilmek, morbid obez riskini en aza indirmek, bu bağlamda da kişiye doğru, sağlıklı, dengeli beslenme alışkanlığını kazandırmaktır. Obezite tedavi sürecinde kişinin vücut ağırlığının ortalama % 10’unu kaybetmesi amaçlanır ve bu sayede de obezitenin yol açtığı diğer hastalıkların da etkileri hafifletilmeye çalışılır. Bu amaçla tıbbi beslenme tedavisi, egzersiz tedavisi, davranış değişikliği tedavisi, farmakolojik tedavi ve cerrahi tedavi olmak üzere obezitede 5 farklı ve birbiriyle bağlantılı tedavi uygulanır.
Tıbbi beslenme tedavisi
Obezite tedavisinde tıbbi beslenme, diyet anlamı taşımaktadır. Bu beslenme programı ve kuralları kesinlikle kişiye özel olarak hazırlanır. Burada asıl amaç kişinin vücut kitle indeksini 18,5-24,9 arasına indirebilmektir. Bu beslenme programı kişiyi aç bırakmadan sağlıklı ve yeterli beslenme odaklıdır. Kişiye zorla diyet yaptırmak değil, kişinin sağlıklı beslenmeyi alışkanlık haline getirip istenen kiloya ulaşması ve bu kiloyu yaşam boyu koruyabilmesi temel hedeftir.
Egzersiz tedavisi
Obezite sorunu yaşayan kişinin yaşam içindeki hareketliliği artırılarak, yine ona özgü bir egzersiz programı hazırlanır. Egzersiz programında asıl amaç kişinin kilo vermesinden çok yağları yakmak, kas dokusunu güçlendirmektir. Zira egzersiz olmadan sadece diyetle kilo vermek çoğu zaman kas kaybına sebep olmaktadır. Tıbbi beslenme ve egzersiz tedavisi birlikte uygulandığında kişi kontrollü olarak kilo verir, kas dokusunu artırır ve yeniden kilo alımı önlenmiş olur. Bu egzersiz programı başlangıçta 10 dakika gibi kısa süre, zaman geçtikçe de kademeli olarak artarak devam eden bir süreci izler.
Davranış değişikliği tedavisi
Obezite tedavisinde sağlıklı beslenme ve daha hareketli bir yaşamın hayatın rutini haline getirilmesi önem taşımaktadır. Tedavi sürecinde kişinin kendi ağırlığını kontrol edebiliyor olması, fiziksel aktiviteyi yaşamın bir parçası haline getirmesi önemsenir. Bu süreçte hasta kendi kendini gözetleme, uyaran kontrolü, alternatif davranış geliştirme, kendini ödüllendirme, bilişsel olarak yeniden yapılanma ve sosyal destek aşamalarından geçer.
Farmakolojik tedavi
Obezite vakaları hafif ve orta derecede ise ilaç tedavisine başvurulmaz. Bu vakalarda tıbbi beslenme ve egzersiz tedavileriyle başarı elde edilebilmektedir. Ancak ileri derece obez vakalarda tıbbi beslenme ve egzersizin yanında kullanılması gereken ilaçlar bulunmaktadır. Obezite tedavisi ilaçlarının tamamı doktor kontrolünde kullanılması gereken ve bilinçsiz kullanım vakalarında ciddi sorunlara yol açabilecek ilaçlardır.
Cerrahi tedavi
Obezite hastaları tıbbi beslenme, egzersiz ve ilaç tedavilerine olumlu yanıt vermediklerinde cerrahi tedavi yoluna gidilir. Obezite cerrahisinde uygulanan yöntemlerde iki temel yaklaşım bulunmaktadır. Bunlardan birincisi besinlerle alınan enerjinin azaltılması, besin emiliminin azaltılmasıdır. Bu bağlamda bypass, gastroplasti, gastrik bantlama, gastrik balon gibi yöntemler kullanılır. Diğer yaklaşımda ise obez hastanın vücudunun belli yerlerinde biriken yağların cerrahi operasyonla alınması söz konusudur. Burada estetik odaklı çalışılır ve işlem sonrasında hasta sağlıklı beslenmez ise yağların, kiloların hemen hepsi kısa sürede yeniden geri alınır.
Obezite cerrahisi kimlere uygulanır?
Obezite cerrahisi, obezite sorununa en başarılı çözümlerin bulunabildiği tedavi yöntemidir. Obezitede cerrahi yönteme başvurulabilmesi için hastanın belli koşulları taşıması gerekir. Bunlar:
• Hormonsal bir sorunu olmadığı halde kilo veremeyen kişiler,
• Diyet ve egzersiz tedavileriyle başarı elde edemeyen,
• Obezite kaynaklı başka hastalıklara (diyabet, uyku apnesi, kalp rahatsızlığı, yüksek kolesterol) da yakalanan,
• 18-55 yaşları arasında olan,
• Vücut kitle indeksi 40 ve üzerinde olan, (bazı durumlarda 35’in üzerindekilere de uygulanabilir)
• Alkol ve uyuşturucu bağımlılığı olmayan,
• En az 5 yıldır obez olduğu halde diğer tedavi yöntemlerinden her hangi birinden sonuç alamayan hastalardır.