Son yıllarda obezite ile mücadelede en çok konuşulan yöntemlerin arasında cerrahi işlemler gelmektedir ve cerrahi işlemlerin arasında da en etkin mücadele aracı olarak Tüp mide ameliyatı tercih edilmektedir. Yazımızın başlığında da belirttiğimiz gibi bu yazımızda “Neden Tüp Mide Ameliyatı Olmalıyız?” sorusuna cevap olması için obezitenin riskleri, etkileri, nedenleri ve yaygınlığı hakkında bilgi vererek günümüzde en riskli 10 hastalık arasında bulunmasını açıkladık ve ameliyatın geçerlilik sebeplerini belirtmeye çalıştık. Özellikle günümüzde obezitenin yerini morbid obeziteye bırakma riskinin ortadan kaldırmak için cerrahi işlemlerin önemi ortaya çıkmaktadır.
Obezite
Obeziteyi fizyolojik olarak tanımlanması özet olarak hastanın vücudunda bulunan yağ dokusunda ihtiyaç fazlası artmasıdır. Kelime manasını da aslında latince kökenli olarak “yemeğin nedeni” ya da “yemekten dolayı” olarak tanımlanmaktadır. Obezitenin ağır vakaya dönerek morbid obeziteye dönüşmesinde hastalık artık fiziksel bir görünüm hastalığından çıkarak hastanın yaşamını tehdit edecek boyutlara gelmesi ve aynı zamanda birçok hastalığı da neden olarak görülmektedir. Obezitenin sınırları arasında ve ideal vücut yağ oranları
o Bayanlarda ideal vücut yağ oranı beden ağırlıklarının %26-27’si arasında olmaktadır.
o Erkeklerde ideal vücut yağ oranı ise beden ağırlıklarının %14-15 arasında olmaktadır.
Obezite hastalığı aslında android obezite ve jinoid obezite olarak iki farklı sınıf içinde değerlendirme alınmaktadır.
• En sık görülen obezite türü olan ve hastanın kalça bölgesinin üstünden başlayarak göbek-göğüs dahil olmak üzere iki bölge arasında yağ birikmesine android obezite denilmektedir.
• Tam tersi olarak kalça dahil olmak üzere kalça ve alt kısımlarında yağ birikmesi ise jinoid obezite olarak adlandırılmaktadır.
Medikal komorbidite riski, insülin direncinin klinik sonuçlarını göstermeyen hastalarda daha az olduğu için, en önemli amaç morbidite ve mortalite açısından yüksek risk taşıyan hastaları tanımlamak olmalıdır. Bu hastalar aynı zamanda kilo kaybından ciddi yarar sağlayan hastalardır. Yazımızın başında da dediğimiz gibi obezite sadece fiziksel görünüm hastalığı olarak görülmemesi gerekmektedir. Obeziteye tam teşhis koyulamasa da birçok etkenden dolayı hastalığın oluşmasına başlandığı bilinmektedir. Obezitenin nedenleri arasında;
• Genetik
• Çevre ve sosyo-ekonomik nedenler
• Beslenme alışkanlıkları
• Psikolojik nedenler: Bulumia nervosa
• Sendromlar
o Prader-Willi sendromu
o Frochlich sendromu
o Laurance-Moon-Bardet sendromu
o Carpenter sendromu
o Alström-Halgren sendromu
o Cohen sednromu
• Endokrin nedenler
o Cushing sendromu
o Hipotiroidizm
o Hipotalamus hastalığı
o Polikistik over hastalığı
o Hipogonadizm
o Büyüme hormonu eksikliği
o insülinoma
o Tip 2 DM
Aslında obezitenin nedenleri olarak görülen bu hastalıklar aynı zamanda obezite oluşumu meydana gelmesi durumunda da yoğun bir şekilde artmaya devam etmektedir. Örneğin TİP-2 diyabet hastalığının obeziteye neden olduğu bilinmektedir. Fakat obezite oluşan tip-2 diyabet hastaları incelendiğinde ise diyabet hastalığının oranı ve kontrolünün de daha zor bir sürece girdiği görülmektedir. Sadece hastalıkları arttırma nedeni bile tüp mide ameliyatı gibi cerrahi operasyonların yapılmasını gerekli kılmaktadır.
Obezite Seviyesini Tanı, Değerlendirme Yöntemleri ve Tüp Mide Ameliyatının Geçerliliği
o İnspeksiyon ile bir insanın şişman olup olmadığı anlaşılabilir. İdeal kilo, aşağıdaki gibi hesaplanır. Erkekte boyun ilk 152 cm için 48 kg, sonraki her cm için 1.1 kg,
o Bayanda ise boyun ilk 152 cm için 45 kg, sonraki her cm için 0.9 kg eklenerek belirlenir.
İdeal kilosunun yüzde yirmisinin üzerindeki bulunan hastalar obez sınıfına dahil olmaktadır. Değerlendirme sırasında hikaye, fizik muayene, antropometrik ölçümler ve laboratuar yöntemlerinin hepsi birlikte kullanılarak, yeme bozukluklarına sebep olabilecek hastalıkların dışlanması ve mevcut durumun hastaya yüklediği komplikasyonların tespiti yapılır
Anamnez
Obez hastalarda teşhis dönemlerinde bazı unsurlar üzerinden gidilmesi gerekmektedir. Bunların başında hastanın kilo alma haritasının çıkartılması olarak başlanmalıdır. Hastanın kaç yaşından itibaren kilo almaya başladığı dönemden başlayarak aldığı kiloların nasıl etkiler oluşturduğu ve kilolarıyla ilgili hangi diyetlerin yapıldığına dair kapsamlı bir şekilde incelenip hastanın öyküsünün çıkartılması gerekmektedir. Diğer unsur ise hastanın aile yapısının incelenmesi olmaktadır. Obezite genetik faktörlerden de oluştuğu bilinmesinden dolayı birinci derece yakın akrabalarında obez olup olmadığı ya da hastanın annesinin gebelik dönemlerinde obezlik sorunu yaşayıp yaşamadığı gibi etkenlerin incelenmesi gerekmektedir. Obezite gündelik hayattaki stres faktörü de etkili olmasından dolayı bu tür konularında incelenmesi gerekmektedir.
Fizik Muayene
Fizik kontrol esnasında, obezite oluşturmaya neden olabilecek hastalıkların ve etkilerin bulguları yanında, obezite hastalığının gelişim derecesini tespit etmek için VKİ hesaplaması ve bel ölçümlerinin yapılması ve obezite hastalığının neden hastalıkların bulgularının tespit edilmesi gerekir. Obezite teşhisinde hastanın kilosu ile boyunun metre karesi oranlandığında ortaya çıkan sonuca göre obezite seviyesi belirlenmektedir.
“Erişkinlerde kişilerde normal VKİ 18,5 ile 24,9 kg/m² arasındadır.“
Ulusal Kalp Akciğer ve Kan Enstitüsü, vücut kitle indeksi 25 ile 29,9 kg/m² olan hastaları şişman olarak tanımlamaktadır. Vücut kitle indeksi 30 kg/m² üzerinde olanları obez olarak sınıflandırır.
o VKİ 30 ile 34,9 kg/m² olanlar sınıf 1 obez,
o VKİ 35 ile 39,9 kg/m² olanlar sınıf 2,
o VKİ 40 kg/m² üzerinde olanlar sınıf 3 şeklinde sınıflandırılmıştır.
1991 yılında Ulusal Sağlık Enstitüsü, morbid obez hastaları vücut kitle indeksi 35 kg/m² veya üzerinde olup, obeziteye bağlı sağlık problemi olan hastalar veya 40 kg/m² veya üzerinde olup, herhangi bir medikal komorbiditesi olmayan hastalar şeklinde tanımlamıştır.
Morbid Obezitenin tetiklediği ve arttırdığı diğer hastalıklar
o Koroner arter
o Periferal arter hastalığı
o Abdominal aort anevrizması
o Semptomatik karotis arter hastalığı
o Tip 2 diabet
o Uyku apnesi komorbiditelerdir.
Metabolik sendromu olan ve insulin resistansı tespit edilmiş hastalar da riski yüksek hastalardır. Süperobezite ise vücut kitle indeksinin 50 kg/m² veya üzerinde kişiler için bazen kullanılan bir deyimdir. Vücut kitle indeksi, vücut yağ oranıyla, tam olmamakla birlikte, yakın bir ilişki içerisindedir.
Sonuç Olarak Tüp Mide Ameliyatı
Tüm dünyada hızlı bir şekilde artmaya devam eden obezite hastalığı ile mücadele etme yöntemleri arasında bulunan tüp mide ameliyatı özellikle medikal tedavi yöntemleri mücadele sağlamış ama etki görmemiş hastalarda uygulanması gerekmektedir. Obezitenin neden olduğu hastalıkların risk seviyesi düşünüldüğü zaman ilaç, diyet ve egzersiz programları başarısız olduğu zaman vakit kaybetmeden cerrahi müdahalelere geçilmesi gerekmektedir.