Günümüzde obezitenin oluşturmuş olduğu sağlık riskleri ve dünya genelinde hızlı bir artış göstermesi medikal çözümlerin uygulanmasının yanında artık cerrahi tedavi yöntemlerinde ortaya çıkmasına imkan sağlamıştır. Özellikle 2-3 sene diyet, egzersiz ve ilaç kullanarak fayda sağlamamış obez hastalarında tüp mide ameliyatı gibi cerrahi müdahaleler gerekmektedir. Konu cerrahi müdahale olduğu zaman hastalar tarafından en çok merak edilen konuların arasında risk durumu gelmektedir. Bu yazımızda tip mide ameliyatının tehlikeli ameliyat sınıfına girip girmediği hakkında faydalı olacağına inandığımız bilgileri sizlerle paylaştık
Tehlikenin Boyutlar Nelerdir?
Çok basit olarak bir açıklama yapmak gerekirse her cerrahi operasyon orta sınıf risk sınıfındadır. Fakat obezitenin sağlığa vermiş olduğu riskin boyutları düşünüldüğü zaman tüp mide ameliyatının komplikasyonları değere alınmayacak kadar düşük olduğu görülmektedir. Genel olarak cerrahi operasyon için uygulama yapacak ekipten sağlık tesisi ve hastanın operasyon sonrası uyum sağlamasına kadar birçok etken düşünülerek yapılan operasyonlar %95-98 oranında başarı sağlamakta ve herhangi bir risk oluşumu gözlenmemektedir. Türkiye’de tüp mide ameliyatı geçiren 1000’den fazla hasta üzerinde yapılan araştırmalarda %95-96’sının herhangi bir sağlık problemi yaşamadan operasyonu tamamladığı ve operasyon sonrasında başarı sağlandığı, %2-3 arasında atlatılabilir basit sorunlar oluştuğu %1’den az bir oranda da başka sağlık sorunlarının oluşmasına neden olduğu tespit edilmiştir. Fakat genelde olarak hastanın yaşam riskinin oranları ise %0,4-0,5 arasında olduğu tespit edilmiştir. Genel olarak kıyaslanma yapılması için bu oran değerlendirildiğinde aslında apandisit ameliyatlarından daha az yaşam riski olduğu görülmektedir. Ameliyatın başarılı geçmesi için özellikle hastanın ameliyat sonrası doktorları tarafından verilecek beslenme ve egzersiz programlarına titiz bir şekilde davranması gerekmektedir.
Tüp mide ameliyatında risk oluşması aslında hastanın ciddi oranda başka sağlık problemi bulunuyorsa ortaya çıkmaktadır. Örneğin yoğun ölçüde kalp damar hastalığı olan bir hastanın anesteziye duyarlılığı olacağından dolayı risk oluşumu meydana gelebilmektedir.
Tüp Mide Ameliyatının Hikayesi ve Tarihçesi
Operasyonlar ilk olarak vücut kitle indeksi 50 ve üzerinde olan ağır obez hastalarında mide by-pass operasyonlarından önce uygulama olarak başlamıştır. İlk hazırlama operasyonu amaçlı uygulanan tüp mide ameliyatı zamanla tüm dünyada obezite ile mücadelede en etkin tedavi yöntemleri arasında yer bulmuştur. Tüp mide ameliyatının yaygınlaşmasında en büyük etken olarak diğer cerrahi operasyonlara göre daha az riskli ve operasyon sonrası hastaların iyileşme sürecinin daha kolay hızlı olmasından kaynaklanmaktadır.
Tüp mide ameliyatı sonrasında hastaların sağlamış olduğu başarı oranı hem orta dönem hem de uzun vade de sağlamış olduğu başarılardan dolayı başta ülkemiz olmak üzere birçok ülkede tedavi aracı olarak görülmektedir.
Tüp Mide Ameliyatı Öncesi Hastanın Hazırlanması
Operasyonun risk seviyesini en aza indirmek için hastaya operasyon öncesinde belli eğitimlerin ve bilgilerin verilmesinin yanında hastanın bütün sağlık yapısını inceleyerek bütün risklerin tahliller ile tespit edilmesi gerekmektedir. Genel olarak hastanın bütün sağlık yapısı incelendikten sonra ameliyat sabahı hastanın yatış yapması yeterli olmaktadır. Ameliyat öncesi en çok dikkat edilmesi gereken konuların başında ameliyattan 24 saat öncesi herhangi bir şey yememek ve içmemek gerekmektedir. Hastanın daha önceden kullanmış olduğu herhangi bir ilaç varsa ve özellikle kan sulandırma etkisi olan ilaçlar kullanılıyorsa ameliyat öncesi tahlil dönemlerinde kesinlikle doktorlarına bilgi vermesi gerekmekte ve ameliyat sonrası bu tür ilaçların kullanımında kesinlikle doktor onayı alınması gerekmektedir.
Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Tekrar Kilo Alma Riski Var Mıdır?
Etkili tedavi yöntemleri arasında olan tüp mide ameliyatı hakkında hastaların en çok merak ettiği konuların başında da tekrar kilo alma riski olup olmadığıdır. Tüp mide ameliyatı tek başına bir mucize olarak görülmemesi gerekmektedir. Asıl süreç hastanın ameliyat sonrası verilecek programlara uyması ile başlamaktadır. Ameliyat olan yüzlerce hasta üzerinde yapılan araştırmalarda hastaların %85’nin ameliyat öncesi kilolarının %50-70’ni kaybettiklerinin ve tekrar kilo almadıkları görülmekte ve başarı sağlanmış olarak görülmektedir. Fakat ameliyat sonrası %10 gibi bir rakamında ameliyat sonrasında kilo kaybı yaşayıp daha sonra tekrar kilo aldığı da görülmektedir. Bundaki en büyük etken hastanın psikolojik sorunları olarak görülmektedir.
Hastanın ameliyat öncesi kilo alma hikayesinin çok iyi çıkarılması gerekmektedir. Özellikle iş hayatı ve stres gibi faktörlerin tespit edilmesi gerekmektedir. En büyük etkenler arasında yeme alışkanlıklarına neden olan psikolojik sorunların tespit edilmesi ve gerekirse tüp mide ameliyatı sonrasında hastaların uyum sağlaması için psikolojik destek alması gerekmektedir. Ameliyat öncesi hastanın kilo alma hikayesi başarılı bir şekilde çıkarılırsa ameliyat sonrası dönemlerinde nasıl olacağı tespit edilecektir.
Genel olarak tüp mide ameliyatı yüksek risk sınıfı olmayan bir operasyon olarak ortaya çıkmaktadır. Özellikle yazımızın başında da dediğimiz gibi obezitenin hasta sağlığı üzerinde oluşturduğu riskler düşünüldüğü zaman tüp mide ameliyatı riskleri göze alınacak kadar önemsiz risk sınıfında olmaktadır. Ameliyat öncesi, sırası ve sonrası olarak komplike bir tedavi yöntemi olmasından dolayı kesinlikle hastaların bu alanda uzman hekimler tarafından tedavi edilmesi gerekmektedir.