Tedavideki temel hedef mortalite (ölüm) ve morbidite (sakatlık) oranlarını azaltmaktır. Hedef 140/80 mmHg altı olmalı; eğer böbrek hastalığı ya da diyabet mevcutsa bu durumda 130/80 mmHg altı hedef alınmalıdır. Hipertansiyon ciddi ama tedavi edilebilir bir hastalıktır. Tedavi edilmezse kalp, beyin, böbrek, göz gibi organlarda istenmeyen durumlara sebep olabilir. Tedavisi ömür boyu sürmelidir. İlacı sadece bulgular ortaya çıktığı zaman değil sürekli kullanılması gerekmektedir. Kan basıncı düşünce ya da şikayetler kaybolunca tedavinin bırakılmaması gerektiği unutulmamalıdır.
Non farmakolojik (ilaç dışı) tedavi : Yaşam tarzı değişikliği, tuz alımının kısıtlanması, ideal kiloya ulaşma, fizik aktivite artışı, sigarayı bırakmak, aşırı alkol tüketimini önlemek, diyeti düzenlemek, sık sık günde 5-6 öğün ama az miktarda yemek yemek, potasyumdan kalsiyumdan zengin besinler tüketmek, doymuş yağdan fakir diyet almak ilaç dışındaki tedavi yöntemlerinin temel prensipleridir.
Non-farmakolojik tedavilerin tansiyonu düşürme oranları ise şu şekildedir:
Kilo verme: 5- 20 mmHg (sistolik)
Sebze-meyve ağırlıklı beslenme: 8- 14 mmHg (sistolik)
Tuz kısıtlama: 5-10 mmHg (sistolik)
Fizik aktivite: 4- 8 mmHg (sistolik)
Alkol alımını kısıtlama: 2- 4 mmHg (sistolik)
İlaç (farmakolojik tedavi) : Hastanın yaşına eşlik eden diğer hastalıklarına uygun değişik grup ilaçlar ile hekim hipertansiyonu tedavi etmeye çalışır. Yapılan çalışmalarda en az 2- 3 ilacın gerektiği belirlenmiştir. İlaç kullanmaya rağmen tansiyonda düşme sağlanamazsa buna dirençli hipertansiyon denir. Bu durumda ilaç kullanmak en azından kardiovasküler mortalite ve morbiditeyi azaltmaktadır.