Şişmanlıktan Zayıflık Yolunda Yaşananlar Adım Adım **3
Bireyler hayatlarının akışını düzenlemede ve sorumluluğunu üstlenmede farklı davranışlar ve düşünceler içerisindedir. ‘Kontrol odağı’ denilen kavram bu davranışları ve düşünceleri içermektedir. Kontrol odağı kendin içerisinde olan bireyler, kendi hayatları ile ilgili sorumluluğu kendi üstlenenlerdir. Buna karşılık kontrol odağı dıştan olan bireyler, olumlu ya da olumsuz tecrubelerinin sebebini dışarıdan gelen uyaranlara bağlamaktadır. Başlarına gelen olayları kader, şans ya da tesadüf olarak nitelendirmektedir. Bu kişiler sorumluluğu kendi dışlarındaki sebeplere dayandırmaları nedeniyle, bu tip kimselerin aşırı yemelerini de stres, başkalarının ısrarı, yorgunluk, vb. gibi dış faktörlere bağlamaktadır. Bu sebep ile de kilo artışlarına dur diyememektedirler. Şişmanlar sosyal çevre ile ilişki içindeyken kendi isteklerini denetlemek konusunda daha az kontrol sahibi olduklarına inanmaktadır. Bu gibi kimselerin çocukluk dönemine bakıldığında, kendilerini daha az kontrol etme hakkı tanınan çocuklar oldukları görülmektedir. Bunun sonucunda bireyler gelecek hayatlarında da kendi sorumluluklarını alamamaktadır.
(‘Klinik gözlemlerime baktığımda çoğu şişman kişinin bedeninden ve kilolarından savunma mekanizmaları ile memnun olduğunu belirttiklerini görmekteyim. Bu da demek oluyor ki aslında bu kişiler gerçekte ne sebebi ile rahatsız olduklarını ya da ne sebep ile psikolojik problemler yaşadıklarını farkında değildir.’)
Bu sebeple kilo vermek isteyenlere iç kontrol becerisi kazandırmak kilo verme ve hayat başarısını artırmaktadır.
“Zihinsel Sınırlama” Kilo Vermek İçin En Önemli Yoldur
Zihinsel sınırlama, fazla yemekle ilgili fizyolojik açlık işaretlerine aldırmamak ve böylece kendini sürekli olarak yemekten mahrum etmek anlamına gelmektedir. Bir başka ifadeyle, zihinsel sınırlama, kişinin kilosunu kontrol etmek için sürekli olarak kendisi üzerinde bilinçli bir kontrol geliştirmesi anlamına gelmektedir.
Kilo problemi olan bir birey yediğini kontrol etmek için bilinçli bir çaba harcıyorsa, kendisini sevdiği şeylerden “yoksun bırakılmış” olarak hissetmektedir. Böyle bir kişi zihinsel kontrolüyle sürdürdüğü az yeme davranışı sırasında herhangi bir yolla başarısızlığa uğrarsa, yoksun bırakılma duygusu ağır basmakta ve aşırı yemek davranışı ortaya çıkmaktadır. Bu karşı düzenleme mekanizması bireylerde, yemekle ilgili “ya hep-ya hiç” tavrını ortaya çıkarmaktadır. Kilo verme yoluna baş koyan bir birey ( diyet, obezite cerrahisi, spor her biri için bu geçerlidir) planladığı (öngördüğü) miktardan fazla yediği takdirde, “sınırı geçme” veya, “haddini aşma” duygusu yaşamakta ve gereklerini yerine getiremediğine göre, kendimi sevdiğim yiyeceklerden yoksun bırakmanın bir anlamı yok düşüncesine kapılmaktadır. Yani bu bireyler için her şey ya siyahtır ya beyaz kesinlikle onlar için gri renk yoktur. ‘İlerde bir tarihte yine kendime dikkat ederim nasılsa’ şeklindeki düşünce biçimiyle durumun gerektirdiklerinden vazgeçerek tekrar fazla yemeğe yönelmektedir.
Sık Diyet Kilo Kazandırır
Yazının başlarında bahsettiğim zihinsel sınırlama kavramına şişmanlık problemi yaşayan bireyler çok fazla dikkat etmelidir. Bu kavram bireylerin kilo verme yolunda takılmalarına ve duraklama yaşamalarına en çok sebep olan durumdur. Çünkü bu durum hem fazla kiloya, hem şişmanlığın devam etmesine hem de alınan kiloların verilmesinde zor anlar yaşanmasına sebep olmaktadır. Sık sık kilo vermeye çalışma girişiminde bulunanların kilolarında artış olmaktadır. Bu sonuca yol açan psikolojik ve fizyolojik sebepler birbirinin içindedir. Kilo problemi olan birey, bir programa başlamadan önce de programını bıraktıktan sonra da, normalde yediği miktardan daha fazla yemektedir. Ayrıca muhtemelen, kilo kayıpları “ayar mekanizması” yoluyla organizma(birey vücudu) tarafından, bir tehlike olarak algılandığı için organizma kendisini bu kayıplara karşı koruma amacıyla çeşitli önlemler almakta ve bu da kilo kaybını güçleştirmektedir.
‘Sık sık karar verip kendinize yenilmektense
problemler ile başa çıkmayı öğrenerek kendiniz
yenmeyi öğrendiğiniz gün başarıyı tüm
bedeninizde hissetmekle kalmayıp aynı
zamanda göreceksinizde..’
Uzm. Klinik Psikolog- Bariatrik Psikolog
Merve PEHLİVAN