Yeme bozukluğu, ucu duygusal problemlere dayanan besin tüketimindeki bozukluklardır. Bu bozukluğu olan bireyler yemek ve kilo ile ilgili bilişlerinde takıntılı düşünceler barındırmaktadır. Besin tüketmeden önce ve tükettikten sonra akıllaerında hep vücutlarına kaç kalori aldıkları düşüncesi vardır.
Yeme bozuklukları(anoreksiya, bulimia, tepkisel aşırı yeme ve diğer yeme bozuklukları) yemekle ya da kilodan çok kişinin duygusal problemlerini yemeği kullanarak dışa vurum şeklidir. Bu sebep ile problemin temelinde yeme, kilo alma, kalori düşüncelerinden çok daha farklı sorunlar barındırmaktadır.
Birey ancak doğru bir tedavi alırsa sonuca ulaşabilmektedir. Bu tedavi uzun ve zorlu bir süreçtir. Birey bu dönemlerde çok fazla iniş ve çıkışlar yaşayabilmektedir. Bozukluğun seyri ilerledikçe tedavi etmekte o süre ile paralel olarak zorlaşmaktadır.
Çocuklarda Yeme Bozuklukları
Bundan 10 sene öncesine kadar yeme bozukluğunun sadece ergenlerde ve yetişkinlerde görüldüğü düşünülmekteydi fakat günümüzde yapılan araştırmalar ışığında gelinen nokta bu durumun 12 yaşından itibaren baş göstermeye başladığıdır. Bu yaş gurubunda daha çok anoreksiya nervoza ve yeme bağımlılığı görülmesine rağmen bulimia nervoza vakalarına da rastlanmaktadır.
Yeme bozukluklarının çocuk yaşlarda görülmesinin sebepleri vardır. Bunlar;
- Ailedeki yeme davranışındaki bozukluklar
- Aile bireylerinin bedenlerinden hoşnut olmaması ve bunu durmadan dile getirmesi
- Çocuğun yeme davranışına ve bedenine yönelik eleştiri
- Aile içi şiddet ve ailedeki iletişim problemleri
- Çocuğun öz güven eksikliği vb. problemler olarak görülmektedir.
!! Problemli ailelerde yetişen çocukların yeme bozukluğu semptomları ile daha fazla karşılaşılmaktadır ve risk bu çocuklar için çok daha fazladır. Yemeyi reddetme ya da çok fazla yeme bu çocuklar için bir isyan davranışıdır. Sistemden duyulan rahatsızlık çocuklar tarafından bu şekilde dışa vurulmaya çalışılmaktadır.
Çocuklar yerleşen zayıflık algısı sebebi ile bu durumun farkına varamamakta aksine bu durumdan hoşlanmaktadır. Aileler ise durumu çok fazla irdelememeleri sebebi ile ‘bu diyeti yapmak için kime özeniyorsun,nereden öğreniyorsun böyle şeyleri’ şeklinde çocukları suçlamaktadır. Oysa fark edemedikleri problem çocuğun tam olarak kendini güvende ve kontrollü hissedememeleridir.
Çocuklar, evdeki problemleri tölere etme adına tek söz geçirebildikleri durum olan yemek ile baş etmeye çalışmaktadır. Yememe durumu ya da kusma durumu olduğu gibi aynı zamanda çocuklarda aşırı yeme davranışıda görülmektedir. Yeme bağımlılığı olan bu çocuklar, çoğunlukla yemeği; öfke, üzüntü, yaralanma, yalnızlık, terk edilmişlik, korku ve acı duygularıyla baş etmek amacıyla kullanmaktadır. Eğer çocuğa duygularını açıkça ifade etme şansı ile birlikte söz hakkı tanınmaz ise duygu durumuna bağlı yeme bozukluğu kaçınılmaz bir sondur.
Aile anne,baba,abla,abi,teyze,hala vs kiloya ve fiziksel görünüşe önem veriyorsa ve sürekli zayıf olmak gibi bir arzusu varsa bu durumda çocukta bozukluğa sebep olmaktadır. Çocuk sürekli etrafında diyet yapan birine maruz ise ve bu kişi sürekli vücudundan memnuniyetsiz, umutsuz ve hoşnutsuzluk belirtiyorsa çocuğun biliş sistemi kilonun ve dış görünüşün çok önemli olduğunu kodlamaktadır. Bazı aileler kendi fiziksel görünüşlerinden olan hoşnutsuzluktan yola çıkarak çocuklarda büyürken oluşan kiloyu fazla kiloyla karıştırıp çocuğu diyet yapmaya zorlamaktadır. Bu da son derece yanlış ve çocuğu aksine yeme davranışına iten bir süreçtir.
Aileler bazı durumlarda fark etmeden kız ve erkek çocuklarına çifte standart uygulayabilmektedir. Erkek çocuğu ye oğlum, güçlen kuvvetlen, büyü diye teşvik ederken, kız çocuklara yeme bak göbeğin çıktı gibi cümleler kullanılmaktadır. Bu durumlarda maalesefki yine çocukların bilişine işlenen düşünce yersen şişmanlarsın, şişmanlarsan beğebilmez, sevilmez ve evde kalırsındır.
Zaten günümüz toplumunda, toplumun ince olmaya verdiği önem çocuğun büyürken vücudunu kabullenmesini ve sevmesini yeterince zorlaştırırken, ailenin çocuğun görünüşü ile ilgili hoşnutsuzluk belirtmesi ve kilo vermesi için baskı yapması durumu çocuklarda beden imajı bozukluğu ve yeme bozukluğu oluşmasına sebep olabilir.
Unutulmamalı ki çocuklarda oluşan yeme bozukluklarının
her çeşidi için sadece tıbbi tedavi değildir.
Psikolojik destek alınması şarttır..
Uzm. Klinik Psikolog-Bariatrik Psikolog
Merve PEHLİVAN